Cevap :
*Şairin özel duygularını, sevinç ve acılarını, aşkını dile getirdiği Divan edebiyatının en çok kullanılan nazım biçimidir.
*En az 5, en çok 15 beyitten oluşur
*Aruz ölçüsünün her kalıbı ile yazılır
*Genellikle konu birliği olmadığı için, gazellere konuyu belirten bir başlık, bir ad konmaz; gazeller rediflerle anılırlar
*sevgi güzellik ve içki konularını işlemekle birlikte, düşünceye dayalı felsefi ve öğretici konuları işleyen gazeller de vardır.
*İlk beyitine matla, son beyitine matka denir.
*en güzel beyitine beytü'l gazel denir.
*Bütün beyitler beytü'l gazel güzelliğinde ise buna yekavaz denir.
*Konu bakımından halk edebiyatındaki benzeri koşmadır.
*Bütün beyitleri aynı konuyu işleyen gazele yekahenk gazel denir.
*Makta beyitinde şairin mahlası geçer.1.Nazım birimi beyittir. Beyit, kendi içinde anlam bütünlüğü taşır. Beyitlerle kurulan nazım biçimlerinde beyitleri birbirine bağlayan ölçü ve uyak birliğidir.
2.Ölçü, İranlıların Araplardan alarak yeniden düzenledikleri aruz ölçüsüdür.
3.Divan edebiyatında genellikle tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
4.Divan edebiyatında Arap ve Fars edebiyatlarından alınan nazım biçimleri kullanılır: gazel, kaside, mesnevi, musammat, rubai....
5.Divan Edebiyatının kaynakları din, tasavvuf, Kuran, hadis,peygamber hikayeleri, evliya menkıbeleri , İran ve İslam mitolojisi, XIII. yüzyılından sonra yerli yaşam, günlük olaylar... olmuştur. Bu nedenler ile şiirlerde aşk, şarap , din ve ahlak ile ilgili soyut kavramlar işlenmiştir. Şiirlerin kişi ve toplum yaşayışı ile ilgili gerçeklere , doğaya ilgileri azdır. Stilize edilmiş bir doğa anlayışı ile dağa öğeleri nakış, motif gibi kullanılmıştır.
Divan şiirinde aşk ön plandadır. Aşk anlayışı çağın mutlak hükümdarlık sistemine ve tasavvuf düşüncesine dayanır. Sevgili , mutlak iktidar sahibi ,zalim , vefasız; aşık ise bahtsızdır. Şairler için anlatılmak istenen platonik aşktır.
6.Divan şiirinden kaderci bir dünya görüşü egemendir. Şairler, dünyanın geçici olduğundan, feleğin cerrinden , zamanın kötülüğünden yakınırlar.
7.Divan şiirinin dili Arapça , Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu Osmanlıca denilen yazı dilidir.
8.Söyleyiş özentilidir Ustalık, benzetmeler yapmak mecazlı, sanatlı değişler yaratmak, kalıplaşmış anlamlı sözcükleri yeniden kullanmaktır. Bu nedenle şair, özden çok söyleme biçime önem verir. Divan şiirinde nazirecilik yaygındır.
9.Şiirler, konularına göre değişik biçimle adlandırılır. Ölüm teması işleyen ‘ MERSİYE’, Peygamberlerin erdemlerini anlatan şiirlere ‘NAAT’, Tanrıya yakarışı işleyen şiirlere ‘MÜNACAAT’ , Tanrının birliğini anlatan şiirlere ‘TEVHİD’ , şairin kendini övdüğü şiirlere ‘FAHRİYE’ , şairin toplumsal çarpıklıkları dile getirdiği yergilere de ‘HİCİV’ denir.
10.Nazım biçimleri genelde Arap ve İran şiirlerinden alınmıştır. Divan Edebiyatı nazım biçimleri iki ana bölümde işlenir
*İlk beyit kendi arasında kafiyeli iken, sonra gelen beyitlerin birinci dizesi serbest, ikinci dizesi ise ilk beyitle kafiyelenir.
*Şairin özel duygularını, sevinç ve acılarını, aşkını dile getirdiği Divan edebiyatının en çok kullanılan nazım biçimidir.
*En az 5, en çok 15 beyitten oluşur
*Aruz ölçüsünün her kalıbı ile yazılır
*Genellikle konu birliği olmadığı için, gazellere konuyu belirten bir başlık, bir ad konmaz; gazeller rediflerle anılırlar
*sevgi güzellik ve içki konularını işlemekle birlikte, düşünceye dayalı felsefi ve öğretici konuları işleyen gazeller de vardır.
*İlk beyitine matla, son beyitine matka denir.
*en güzel beyitine beytü'l gazel denir.
*Bütün beyitler beytü'l gazel güzelliğinde ise buna yekavaz denir.
*Konu bakımından halk edebiyatındaki benzeri koşmadır.
*Bütün beyitleri aynı konuyu işleyen gazele yekahenk gazel denir.
*Makta beyitinde şairin mahlası geçer.1.Nazım birimi beyittir. Beyit, kendi içinde anlam bütünlüğü taşır. Beyitlerle kurulan nazım biçimlerinde beyitleri birbirine bağlayan ölçü ve uyak birliğidir.
2.Ölçü, İranlıların Araplardan alarak yeniden düzenledikleri aruz ölçüsüdür.
3.Divan edebiyatında genellikle tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
4.Divan edebiyatında Arap ve Fars edebiyatlarından alınan nazım biçimleri kullanılır: gazel, kaside, mesnevi, musammat, rubai....
5.Divan Edebiyatının kaynakları din, tasavvuf, Kuran, hadis,peygamber hikayeleri, evliya menkıbeleri , İran ve İslam mitolojisi, XIII. yüzyılından sonra yerli yaşam, günlük olaylar... olmuştur. Bu nedenler ile şiirlerde aşk, şarap , din ve ahlak ile ilgili soyut kavramlar işlenmiştir. Şiirlerin kişi ve toplum yaşayışı ile ilgili gerçeklere , doğaya ilgileri azdır. Stilize edilmiş bir doğa anlayışı ile dağa öğeleri nakış, motif gibi kullanılmıştır.
Divan şiirinde aşk ön plandadır. Aşk anlayışı çağın mutlak hükümdarlık sistemine ve tasavvuf düşüncesine dayanır. Sevgili , mutlak iktidar sahibi ,zalim , vefasız; aşık ise bahtsızdır. Şairler için anlatılmak istenen platonik aşktır.
6.Divan şiirinden kaderci bir dünya görüşü egemendir. Şairler, dünyanın geçici olduğundan, feleğin cerrinden , zamanın kötülüğünden yakınırlar.
7.Divan şiirinin dili Arapça , Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu Osmanlıca denilen yazı dilidir.
8.Söyleyiş özentilidir Ustalık, benzetmeler yapmak mecazlı, sanatlı değişler yaratmak, kalıplaşmış anlamlı sözcükleri yeniden kullanmaktır. Bu nedenle şair, özden çok söyleme biçime önem verir. Divan şiirinde nazirecilik yaygındır.
9.Şiirler, konularına göre değişik biçimle adlandırılır. Ölüm teması işleyen ‘ MERSİYE’, Peygamberlerin erdemlerini anlatan şiirlere ‘NAAT’, Tanrıya yakarışı işleyen şiirlere ‘MÜNACAAT’ , Tanrının birliğini anlatan şiirlere ‘TEVHİD’ , şairin kendini övdüğü şiirlere ‘FAHRİYE’ , şairin toplumsal çarpıklıkları dile getirdiği yergilere de ‘HİCİV’ denir.
10.Nazım biçimleri genelde Arap ve İran şiirlerinden alınmıştır. Divan Edebiyatı nazım biçimleri iki ana bölümde işlenir
*İlk beyit kendi arasında kafiyeli iken, sonra gelen beyitlerin birinci dizesi serbest, ikinci dizesi ise ilk beyitle kafiyelenir.