Dermenci
Cevaplandı

birinci dünya savaşı sırasında mustafa kemal'in başarılı olarak milli mücadelenin lideri olarak kabul edildiği cephenin adı nedir

Cevap :

Fikir

Mustafa Kemal Atatürk (1881, Selânik – 10 Kasım 1938, İstanbul), Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı. Osmanlımirlivası ve Türkiye'nin iki mareşalinden biridir. 1919 yılında başlattığı Kurtuluş Savaşı'nın önderliğini yapmış; daha sonra, modern Türkiye'yi oluşturan devrim ve reformları gerçekleştirmiştir.[1] Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı Ordusu'nda subay olarak görev yapmış; Türk Orduları Başkomutanı olarak Sakarya Meydan Muharebesi'ndeki başarısından dolayı 19 Eylül 1921 tarihinde, "Gazi" unvanını almış ve mareşalliğe yükselmiştir.[1] Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurmuş ve ilk genel başkanı olmuştur.[2] 1938 yılındaki vefatına kadar arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı olan Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı olmuştur.[1]

.Halk kongreler yolu ile örgütlenip birleştirilmiş­tir.

2.Güneyde Fransız ve Ermenilere karşı Kuva-yı Milliye; Doğu Anadolu’da Ermenilere karşı, Os­manlı’dan kalan XV. Kolordu; Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı, TBMM’nin kurduğu, düzenli ordu kullanılmıştır.

3.Ordu taarruz gücüne ulaşana kadar Yunanlılara karşı batı cephesinde savunmada kalınmıştır.

4.Kurtuluş Savaşı’nda bağımsızlık ve egemenlik birlikte yürütülmüştür.

5.Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin I. Dünya savaşı­nın sonuçlarına bir tepkisidir.

6.Mondros Mütarekesinin Osmanlı devletini etkisiz duruma getirmesi, kurtuluş mücadelesini halkın yapmasına sebep olmuştur.

7.Kurtuluş savaşı için ilk adımları milli cemiyetler atmış, kurtuluşu TBMM tamamlamıştır.

8.İtalyan ve İngilizlerle askeri mücadele olmama­sına rağmen; en fazla diplomatik mücadele İngiliz­lerle olmuştur.

9.TBMM’de ilk bunalım ordu, ikinci bunalım ise hükümet meselesinden dolayı çıkmıştır.

 

Hazırlık Dönemi

Kuva-yı Milliye Hareketi’nin Başlaması

Kuva-yı Milliye’, işgaller karşısında, halkın hare­kete geçerek kendi bölgelerini korumaya çalışması hareketidir.

 

Kuva-yı Milliye’nin Özellikleri

1.İşgallere tepki olarak ortaya çıktılar.

2.Bölgesel olarak hareket ettiler.

3.Düzenli ordu kurulana kadar düşmanı oyaladılar.

4.Düzenli ordunun temelini oluşturdular.

5.TBMM’ye karşı oluşan isyanları bastırdılar.

6.Desteğini halktan aldılar.

7.Tutarsız davranışları halk ile Kuva-yı Milliye’’nin vurucu gücü olan milislerin arasını açtı.

8.Ortaya çıkışında işgaller ve işgaller karşısında Osmanlı Devletinin tepkisizliği etkili oldu

9.Milli cemiyetlerin silahlı koludurlar.

10.Disiplin ve birlikten yoksun oluşları en büyük eksiklikleridir.

 

Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıkışı (19 Mayıs 1919)

·  Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Pontus Rum Cemiyeti’nin çalışmaları sonucunda bölgedeki Rum halkı karışıklıklar çıkarıyor ve olayın sorumlusu olarak da Türk halkı gösteriliyordu. Bu durum kar­şısında İngilizler, Osmanlı hükümetine bölgede güvenliğin sağlanmasını; aksi takdirde, bölgeyi işgal edeceklerini bildirdiler.

·  Rumların da zaten bek­lentisi, bölgenin İngilizler tarafından işgal edilerek Rumların işlerinin kolaylaştırılmasıydı.

·  Bölgede güvenliğin sağlanması için İstanbul yöne­timi IX. Ordu Müfettişliği’ne getirerek Mustafa Kemal’i görevlendirdi. Mustafa Kemal bölgede hare­ket edebilmek için IX. Ordu Bölgesindeki sivil makamlara da emir verme yetkisini aldı.

 

Mustafa Kemal’in Görevi:

1.Görev bölgesindeki orduları terhis etmek

2.Asayiş ve güvenliği sağlamak

3.Halkın elindeki silah ve cephaneyi toplamak

4.Halka silah ve cephane dağıtan kuruluşları orta­dan kaldırmak

 

Samsun’a Çıkışın Önemi:

1.Mustafa Kemal, milli mücadeleyi başlattı

2.“Ya istiklal! Ya ölüm!” pa­rolasını benimsendi.

3.Kurtuluşun millî olacağı vurgulandı.

               

Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919)

·  Samsun bölgesini, İngiliz ve Rumların varlığından dolayı, milli mücadele çalışmalarının başlaması için uygun görmeyen Mustafa Kemal; Samsun’dan Havza’ya hareket etti.

·  Anadolu’daki komutanlarla da irtibat kurarak orduların terhis edilmemesini sağlamaya çalışan Mustafa Kemal; Havza’da, milli bilincin uyanması ve İtilaf devletlerinin Türk halkının tepkisini gör­mesi için İzmir’in işgalini protesto eden bir miting düzenledi. Bu tür mitinglerin tüm yurtta da yapıl­masını istedi.

·  Mustafa Kemal yurdun çeşitli yerlerinde başlayan halk heyecanını ortak bir çizgi üzerinde birleştir­mek istiyordu. Ferdi bilinçten ulusal bilince ulaşıl­masını istiyordu.

Açıklamalar:

·  Mustafa Kemal İzmir’in işgalini halkın uyarıl­ması ve birleşti­rilmesi için kullanmak istemiştir.

·  Mustafa Kemal’in isteği üzerine bundan sonra mitingler düzenlenmesi, Mustafa Kemal’in lider olarak benimseneceğini göstermektedir.

·  Mustafa Kemal’e Havza’daki faaliyetlerinin so­nucu olarak; İngilizlerin baskısıyla, 8 Haziran 1919’da İstanbul hükümetin­den, kendisini İstan­bul’a geri çağıran bir telgraf geldi.

            

Amasya Genelgesi / Tamimi (22 Haziran 1919)

Sebep:

Ülkenin içinde bulunduğu durumu millete duyura­rak milleti bağımsızlık ve egemenlik için mücade­leye çağırmak.

 

 

 

Genelgenin Hazırlayıcıları:

Mustafa Kemal, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Kazım Karabekir (Erzurum’da)  

 

Genelgenin Maddeleri:

1.Yurdun bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikede­dir.

Açıklama:

1.Durum ve Kurtuluş Savaşının gereği ortaya kon-maktadır.

2.Kurtuluş Savaşının bölgesel değil; bütünsel ol­duğu vurgulan­mıştır.

3.Bölücülere ve bölgesel kurtuluşu amaçlayanlara bir tepkidir.

 

2.İstanbul’daki hükümet baskı altında olduğundan dolayı, üzerine almış olduğu sorumluluğun gerekle­rini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor.

Açıklama:  

1.İlk defa İstanbul hükümetine tepki gösterilmiştir.

2.İstanbul hükümetinin bu tutumu da, durumun bir parçası olarak, belirtilmiştir.

Uyarı: Mustafa Kemal Milli Mücadele esnasında milli güçte bölünme yaşanmaması için padişaha karşı doğrudan tepki gös­termeyip; tepkilerinde İstanbul hükümetini hedef almıştır.

 

3.Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

Açıklama:

1.Milli egemenlik fikri ilk defa üstü kapalı bir şe­kilde vurgu­landı.

2.Kurtarıcı olarak, padişah, mandacı ve himayeci devletlerin yerini milletin kendisi aldı.

3.Kaderine razı olmaya bir karşı çıkış vardır.

4.İleride milli egemenliğe dayalı devletin kurulaca­ğına dair ilk işaretler verilmiştir.

5.Mustafa Kemal’in Türk milletine güvendiği ve mücadeleyi millete mal etmek istediği anlaşılmak­tadır.