Cevap :
She is going to stay. --> O kalacak.
I am not going to sit down. --> Oturmayacağım.
Are you going to go? --> Gidecek misin?
It is going to rain. --> Yağmur yağacak.
He is going to spend his vacation in Hawaii. --> Tatilini Hawai'de geçirecek.
We are going to meet each other tonight at 6:00 PM. --> Bu gece 18'de buluşacağız.
When are we going to meet again? --> Tekrar ne zaman buluşacağız?
Are you going to help me? --> Bana yardım edecek misiniz?
They are going to sell their old car. --> Eski arabalarını satacaklar.
I am going to give you a present now. --> Sana şimdi bir hediye verecegim.
I am going to be sick. --> Hasta olacağım.
I am not going to study . --> Çalışmayacağım.
The party is going to be a very interesting. --> Parti çok ilginç olacak.
I'm going to open the door. --> Kapıya ben bakarım.
They are not going to wait for us. --> Onlar bizi beklemeyecekler.
Ali is not going to spend the weekend in Uludağ. --> Ali hafta sonu tatilini Uludağ'da geçirmeyecek.
Ayşe is not going to tell you a story. --> Ayşe size bir hikaye anlatmayacak.
She is not going to cook today. --> O, bugün yemek pişirmeyecek.
Are you going to sleep? --> Uyuyacak mısın?
I'm going to make some sandwiches. --> Sana biraz sandviç hazırlıyım.
Who is going to make Jale's birthday cake. --> Jale'nin doğumgünü pastasını kim yapacak?
She is going to cook. --> O yemek pişirecek.
Why are you going to read that book? --> O kitabı niçin okuyacaksınız?
Are you going to come with me? --> Benimle gelecek misiniz?
I am going to see you soon. --> Seni yakında göreceğim.
She is going to meet her boss. --> Patronuyla görüşecek.
They are going to appear on TV. --> Televizyona çıkacaklar.
He is going to sell his house. --> Evini satacak
They are going to make a meeting. --> Toplantı yapacaklar.
We're going to be friends. --> Arkadaş olacağız.
She is going to make a big cake. --> Büyük bir pasta yapacak.
I'm going to fire him. --> Onu mutlaka işten atacağ��m.
She is going to turn me down. --> Beni kesinlikle reddedecek.
You are going to regret for this. --> Bunu yaptığına mutlaka pişman olacaksın.
She is going to have a baby. --> Onun bir bebeği olacak.
I am going to change my school. --> Okulumu değiştireceğim.
He is going to change his job. --> O işini değiştirecek.
She is going to buy a new car. --> O yeni bir otomobil alacak...
Aşağıda "going to" cümle örneklerini bulacaksınız:
She is going to stay. --> O kalacak.
I am not going to sit down. --> Oturmayacağım.
Are you going to go? --> Gidecek misin?
It is going to rain. --> Yağmur yağacak.
He is going to spend his vacation in Hawaii. --> Tatilini Hawai'de geçirecek.
We are going to meet each other tonight at 6:00 PM. --> Bu gece 18'de buluşacağız.
When are we going to meet again? --> Tekrar ne zaman buluşacağız?
Are you going to help me? --> Bana yardım edecek misiniz?
They are going to sell their old car. --> Eski arabalarını satacaklar.
I am going to give you a present now. --> Sana şimdi bir hediye verecegim.
I am going to be sick. --> Hasta olacağım.
I am not going to study . --> Çalışmayacağım.
The party is going to be a very interesting. --> Parti çok ilginç olacak.
I'm going to open the door. --> Kapıya ben bakarım.
They are not going to wait for us. --> Onlar bizi beklemeyecekler.
Ali is not going to spend the weekend in Uludağ. --> Ali hafta sonu tatilini Uludağ'da geçirmeyecek.
Ayşe is not going to tell you a story. --> Ayşe size bir hikaye anlatmayacak.
She is not going to cook today. --> O, bugün yemek pişirmeyecek.
Are you going to sleep? --> Uyuyacak mısın?