Cevap :

Ali manavdan aldığı elmalarla eve geldi. Poşetten çıkardığı elmaların çürüdüğünü farketti ve annesinin yanına koştu. O sırada annesi çay yapıyordu . Çayın kaynama sesi adete ninni gibiydi . Ali annesine elmaların çürük olduğunu söyledi ve annesi aliye birşey olmaz oğlum dedi

Anneleri rahatsız olan İlayda, Melis ve Hikmet aileleri için bir akşam yemeği hazırlamaya karar verdiler. Yemek için ise patates kızartması, köfte ve salata hazırlamalarının uygun olacağını düşündüler. Ama önce yemek masasını ve odayı topladılar. Kitap ve defterlerini kaplarken oluşan küçük kağıt parçalarını temizlediler. Masayı sildikten sonra kuruladılar ve odayı havalandırdılar.
Şimdi sıra mutfakta yemek hazırlamaya geldi. Hikmet mahalle kasabına giderek güzel bir dana etini tercih etti. Kasap dana etini parçaladıktan sonra makinada çekilecek hâldeki parçalara ayırıp kyma çekme makinasına attı. Eti makinadan geçirdikten sonra güzelce paketleyip verdi. Hikmet daha önce iri parçalar halinde olan etleri kıyma olarak eve getirdi.

İlayda kıymayı köfte harcı ve sarımsak ile terbiye etti ve dinlenmesi için buzdolabına bıraktı. Melis salata malzemesini güzelce yıkadı ve sularının akması için bir süzgeç içerisine bıraktı. Suları süzüldükten sonra marulları ince ince doğramaya başladı. Doğradıkları marulları büyükçe bir kap içerisine aldı. Marulların doğrandıkça hacmi azaldı. Domatesleri ince ince kıymaya başladı. Aynı şekilde salatalık, havuç, soğan, maydanoz gibi salatada kullanacakları malzemeleri küçük parçalar haline getirdi.
İlayda buzdolabında dinlenmiş kıymayı çıkararak Melis’den bunları köfte büyüklüğünde parçalara ayırmasını rica etti. Melis köfteleri hazırlarken İlayda kızartma işlemine başlamak için önce bir tavaya az yağ dökerek yağın ısınmasını sağladı. Isınan yağın içerisine köfteleri bırakarak kızartma işlemine başladı. Köfteleri çevirerek yanmasını engelledi ve yeterli süre bekledikten sonra kızaran köfteleri büyük bir tabağa aldı. Aynı şekilde bütün köfteleri pişirdi. Bu sırada Melis patatesleri yıkadıktan sonra doğradı ve ablasının kızartması için hazırladı. Köfteleri bitiren İlayda patatesleri kızartmaya başladı. Kızartma işlemi bitince Melis salata sulanmasın diye daha önce eklemediği zeytinyağını, tuzunu ve limonunu sıkarak güzelce karıştırdı ve servise hazır hâle getirdi.
Hikmet bakkaldan aldığı ekmekleri ekmek tahtası üzerinde bıçakla dilimler hâlinde kesilecek biçime getirdi ve masaya götürdü. Babaları Hasan Bey, Hikmet ‘ten buzluktaki buz kalıpları ile soğuk su hazırlamasını rica etti. Hikmet buzluktan aldığı buz parçalarını sürahiye bıraktı. Sürahinin üzerini su ile doldurdu.
İlayda, annesinin daha önceden hazırladığı muzlu pudinglerin üzerine dökmek için cevizleri havanda dövdü. Küçük parçalar haline getirdiği cevizleri tatlının üzerine serpiştirdi. Artık yemek için herşey hazırdı. Hasan Bey eşine yardımcı oldu ve Ayşa Hanımı masaya getşirdi. Hep birlikte keyifli bir akşam yemeğini afiyetle yediler.
Hasan Bey meyve servisini kendisi yaparak eşi ve çocuklarına dilimlediği karpuzu sundu.
İlayda, Melis ve Hikmet bir akşam yemeği hazırladı ve bu süre içerisinde maddeleri çeşitli değişikliklere uğrattılar. Niçin bu değişiklikleri yaptılar : Hikmet ‘in kasaptan aldığı eti düşünelim. Eğer eti kıyma yaptırmasaydık, köfte yapamazdık. Ayrıca et tek parça olursa 5 kişilik bir aile aynı anda bu besini nasıl tüketebilirdi. Demek ki tek parça olan bir maddeyi daha küçük parçalara ayırmak suretiyle daha çok kişi tüketebilir hâle getirilebilir. Aynı şekilde ekmeği, patatesi, soğanı, marulu da bu mantıkla düşünebiliriz.
Hangi maddelerin görünümlerinin değiştiğini maddeler halinde yazalım :

Kasaptan alınan dana eti Etin kıyma yapılması Patates Marul Domates Soğan Maydonoz Havuç Ekmek Buz Ceviz içi Karpuz

Karpuzu büyük dilimler halinde yemek ile küçük dilimler halinde yemek arasında tat farkının olmadığını hepimiz biliriz. Yine ekmeğin bütün olarak yenmesi ile dilimlenerek yenmesi arasında tat olarak bir değişiklik yoktur. Marulda, soğanda, maydonozda da görüldüğü gibi görünümü ya da büyüklüğü değişen maddelerin tadında bir değişiklik olmadı. Demek ki bütünün parçalara bölünmesiyle maddenin tat, koku, renk gibi özellikleri değişmez.Maddelerin görünümlerini değiştirirken çok büyük teknolojilerden yararlanmadık. Eti kıyma haline getirirken kıyma çekme makinası kullanıldı. Kıyma çekme makinası elektrik ile çalışan ve keskin bıçakları olan basit bir araçtır. Salata yaparken malzemeleri doğramak için bir bıçak ve düzgün bir tahta parçası kullandık. Yine ekmeği doğramak için bıçak ve tahta parçasından yararlandık. Karpuz keserken ise tahta parçasına bile gerek kalmadı, yalnızca bir bıçak kullanmak yetti. Bazen hiç bir alete bile gerek kalmayabilir. Hikmet ‘in hazırladığı soğuk suda buz kalıpları üzerine su döküldüğünde buz kalıpları eridi. Demek ki maddelerin görünümlerini basit aletlerle değiştirmek mümkündür.