Cevap :
Tarih dediğimizde iki şeyi anlıyoruz. Bunlardan ilki geçmişte yaşanmış olan(res gastae), diğeri de bu geçmişi inceleyen bir disiplin olarak tarih (historia re-rum gestarum). Tarih yazımı da tarihe yüklenen bu iki anlamdan daha farklı ola-rak ikincisinin geçirdiği dönüşümlerin, tarihçilerin eğilimlerinin ve dönemselözelliklerin tarihe ve tarihçilere yüklediği mananın anlamlandırma süreçleri ola-rak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda tarih yazımını tarihsel bilginin olabilirliği veniteliksel çözümlemesini yapmaya çalıştığından (Özlem, 1996), tarih bilimininfelsefesi olarak nitelendirmek çok da yanlış olmayacaktır.Sosyal bilimlerde “Grand teori” (büyük anlatı) sunmak her zaman kendi için-de hata barındırmakla birlikte burada, tarih yazımını yalın bir biçimde anlam-landırmak için kabul edilebilir gözükmektedir. Bu anlatı oluşturulurken benzerözellikleri taşıyan dönemler aynı başlık altında toplanabilir. Her ne kadar Mills(2000), sosyal bilimler bağlamında kavramların çoğunun Batı’da yaratılmış de-ğerler olduğu ve bu kavramların her şeyi açıklayamayacağı eleştirisini haklı ola-rak sunsa da tarih yazımı söz konusu olduğunda, İslam ve Osmanlı tarih yazıcı-lığı temayülleri ile modern öncesi batı tarih yazıcılığı arasında benzerlikler bul-mak kabildir. Bundan dolayıdır ki bu oldukça kısa çalışmamızda Osmanlı veİslam tarih yazıcılığı modern öncesi dönem içinde değerlendirilmiştir. Bu bağ-lamda tarih yazımını, geçmişten günümüze doğru “Modern Öncesi Dönem”,
2 tane taih yazıcılıgı var 1osmalıar döneminde tarıh yazılıcıgı 2 cumhuriyet döneminde tarih yazıcılıgı