Rana198
Cevaplandı

-Atatürk'ün kurmuş olduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi hakkında bilgi.

-Atayürk'ün kurduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin kurulma amacı.

Lütfen bunların ikisinide.Puanım kalmadı son puanımda bu soru için :D

LÜTFEN İKİSİ BİR ARADA OLSUN VE DÜZGÜN CEVAP OLSUN =)

Cevap :

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Ankara Üniversitesi'nin fakülte olarak kurulan ilk yükseköğretim kurumu olan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Büyük Önderimiz'in adını koyduğu ve özel bir misyon yüklediği bir bilim merkezidir. 
Mustafa Kemal Atatürk, fakültenin kurulmasını önerirken, çağdaş Türkiye'nin yapacağı atılımla hem ulusal bilincin gelişmesi, hem de özgür düşünceli bireylerin yetişebilmesi için, Türk dilinin, Türk tarihinin ve Türk kültürünün derinliğine araştırılmasının en başta gelen koşul olduğuna inanıyordu. Türkiye'de sosyal bilimler alanında seçkin bir yeri bulunan fakültenin kuruluş yasası TBMM'ce 14 Haziran 1935'te kabul edilmiş ve karar 22 Haziran 1935 tarih ve 2035 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 
1935-1940 yılları arasında Evkaf Apartmanı'nda faaliyetini sürdüren fakültenin bugünkü binasının planı ünlü Alman mimarı Bruno Taut tarafından çizilmiştir. 
1936 yılında 195 öğrenci ile öğretime başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 13 Haziran 1946'ya kadar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet göstermiş, bu tarihten itibaren 4936 sayılı Üniversiteler Kanunu ile Ankara Üniversitesi'nin bünyesinde yer almıştır. 
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk ve Türkiye tarihinin incelenmesine kaynaklık edecek olan Sümerce ve Hititce'den Latince ve Yunanca'ya, antik doğu ve batı dilleri yanında modern diller ile coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi çeşitli sosyal bilimlerin farklı alanlarında eğitim veren bir bilim kurumudur. Fakültede hem temel kaynaklara inen, hem de çağdaş dünyaya ayak uydurmayı hedefleyen 18 bölüm ve 71 anabilim dalı mevcuttur. Bunlardan 17 bölüm ve 65 anabilim dalında eğitim öğretim yapılmaktadır.

atatürkün dil vetarih coğrafya fakültesinin kurulş amacı nedir?

Atatürk'ün ulusal kültürün oluşması için ana öğeler olarak gördüğü tarih ve dil çalışmalarını yürütmek, dil devrimini gerçekleştirmek amacıyla birbiri arkasına "2" ayrı dernek kurulmuştu: Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu. Ancak çalışmalar bu kurumlar aracılığı ile sürdürülürken bir yandan bunların desteklenmesi, öte yandan verilerin uygulamaya konularak sonuçlarının salt bilimsel açıdan değerlendirilmesi ve giderek tarih araştırmaları ile özleşen Türkçeyi topluma kazandırabilmek için bu konuların uzmanlarının ve öğretmenlerinin yetiştirilmesi de gerekiyordu. Bilimsel araştırmaların yanıbaşında öğretim de yapacak olan böyle bir kurum, aynı zamanda akademik bir kuruluş olacaktı. 
Bu nedenle 1935 yılında Başkent Ankara'da adını doğrudan doğruya Atatürk'ün koyduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin açılması yoluna gidilmişti. Bununla ilgili kuruluş yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesi sırasında Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan böyle bir fakülte kurmadaki amacı şöyle belirtmişti: 
"Atatürk'ün yüksek dehasından doğan ve kendi kutlu eliyle yaratılan tarih ve dil devinimi, bunlara bağlı olan arkeoloji ve coğrafya bilgileri için Ankara'da bir fakülte açılacaktır. Bu fakülte, bu bilimleri öğretecek, üretecek ve olabildiğince kısa bir süre içerisinde bilim dünyasının gözü önüne bu hakikatleri sermeye çalışacaktır." 
Fakültenin kuruluşunu öngören 2795 sayılı yasanın gerekçesinde ise "2" ayrı gereksinme vurgulanmıştı: "Başkentte, bir yönden Türk kültürünü bilgi yöntemi ile işleyecek bir inceleme ve araştırma kurumuna olan gereksinme, öte yandan orta öğretim kurumlarımıza ulusal dil ve tarihimizin bilimsel ve en yeni anlayışlarına göre haırlanmış öğretmen yetiştirmek..." 
Böylece 9 Ocak 1936'da Atatürk'ün de katıldığı büyük bir törenle öğretime başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, bilimsel araştırmalar yapma ve yaymanın dışında Tarih Kurumu, ile Dil Kurumu'nun çalışmalarını da birlikte değerlendirip senteze varmaya da çalışacaktı. 




Atatürk'ün ulusal kültürün oluşması için ana öğeler olarak gördüğü tarih ve dil çalışmalarını yürütmek, dil devrimini gerçekleştirmek amacıyla birbiri arkasına "2" ayrı dernek kurulmuştu: Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu. Ancak çalışmalar bu kurumlar aracılığı ile sürdürülürken bir yandan bunların desteklenmesi, öte yandan verilerin uygulamaya konularak sonuçlarının salt bilimsel açıdan değerlendirilmesi ve giderek tarih araştırmaları ile özleşen Türkçeyi topluma kazandırabilmek için bu konuların uzmanlarının ve öğretmenlerinin yetiştirilmesi de gerekiyordu. Bilimsel araştırmaların yanıbaşında öğretim de yapacak olan böyle bir kurum, aynı zamanda akademik bir kuruluş olacaktı. 
Bu nedenle 1935 yılında Başkent Ankara'da adını doğrudan doğruya Atatürk'ün koyduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin açılması yoluna gidilmişti. Bununla ilgili kuruluş yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesi sırasında Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan böyle bir fakülte kurmadaki amacı şöyle belirtmişti: 
"Atatürk'ün yüksek dehasından doğan ve kendi kutlu eliyle yaratılan tarih ve dil devinimi, bunlara bağlı olan arkeoloji ve coğrafya bilgileri için Ankara'da bir fakülte açılacaktır. Bu fakülte, bu bilimleri öğretecek, üretecek ve olabildiğince kısa bir süre içerisinde bilim dünyasının gözü önüne bu hakikatleri sermeye çalışacaktır." 
Fakültenin kuruluşunu öngören 2795 sayılı yasanın gerekçesinde ise "2" ayrı gereksinme vurgulanmıştı: "Başkentte, bir yönden Türk kültürünü bilgi yöntemi ile işleyecek bir inceleme ve araştırma kurumuna olan gereksinme, öte yandan orta öğretim kurumlarımıza ulusal dil ve tarihimizin bilimsel ve en yeni anlayışlarına göre haırlanmış öğretmen yetiştirmek..." 
Böylece 9 Ocak 1936'da Atatürk'ün de katıldığı büyük bir törenle öğretime başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, bilimsel araştırmalar yapma ve yaymanın dışında Tarih Kurumu, ile Dil Kurumu'nun çalışmalarını da birlikte değerlendirip senteze varmaya da çalışacaktı.