Cevap :

Bir düşüncenin, bir yargının, önermenin doğruluğunu gösterme, bu doğruluğun dayanaklarını gerekçelerini ortaya koyma demektir. Örneğin: Felsefede önermelerin yargıların deney ve gözlem yoluyla doğrulanması söz konusu olmadığından gerekçe ve dayanak göstererek temellendirme yoluna gidilir. Bilgi Kuramı temellendirmek istediği kavram ya da soruları derinliğine, genişliğine araştırır ve aydınlatmaya çalışır. Bunu da genellikle çözümleme (analiz) ve betimleme (tasvir etme) yoluyla yapar.

Felsefe, öznel bir deneyimdir. Çünkü kişinin kendi akıl yürütmesine, düşünme ve dünyayı görme mantığına göre değişiklik göstermektedir. Ancak her önüne gelen "Ben buna inanıyorum, böyle düşünüyorum; o yüzden bu doğrudur," derse ortalık laf kalabalığından, bilgi kirliliğinden geçilmez. O yüzden ortaya atılan fikirlerin, düşüncelerin dikkate alınması için itinalı bir şekilde gerekçelendirilmesi gerekir.

Düşünceyi temellendirmek demek onu başka düşünceler, bilgilerle birleştirmek ve uyumlu bir hale getirmek, tutarlılığını kontrol etmek demektir. Bunun için önce konunuzu ve konuya temel bakış açınızı belirtmeli, düşüncenizi tasvir etmede kullandığınız özel kavramlarınız varsa onların da tam ve eksiksiz birer tanımını sunmalısınız. Sonra iddianızı söylemeli, elinizde var olan düşünce ve bilgilerden bu noktaya nasıl vardığınızı adım adım karşınızdakine anlatmalısınız. Yani anlattığınız kişinin sizin neden o konu hakkında o şekilde düşündüğünüzü bilmeli; olaya tamamen sizin bakış açınız ve mantığınızdan bakabilmeli. Bunları yaptıktan sonra "İşte konu üzerinde yeni bir fikir, ben böyle düşünüyorum," diyebilirsiniz.

Felsefe bir bilim değil diye bir sistemden yoksun olacak diye bir kaide yok. Başka alanlarda insanlar hipotezlerini nasıl araştırmalar, verilerle güçlendiriyorsa siz de düşüncelerinizi o şekilde temellendirmelisiniz.