Cevap :
İngiltere
20. yüzyılın başlarında ayaklanmalarla yavaş yavaş bağımsızlığını ilan ettiler.
Yirminci yüzyılın başlarında çıkan Birinci Dünya Savaşına giren İngiltere, savaşın sonunda imparatorluğun en geniş sınırlarına ulaştı. 1929-1930 dünya ekonomik buhranı büyük ölçüde İngiltere'yi de etkisi altına aldı. 1922 yılında bir ayaklanmayla İrlanda, Birleşik Krallıktan ayrıldı ve 1949'da İrlanda Cumhuriyeti kuruldu. İrlanda Adasının kuzeydoğusunda kalan kısmı Birleşik Krallığa kaldı.
İkinci Dünya Savaşına katılan İngiltere galip bir devlet olarak savaştan çıktıysa da, süper devlet olma niteliğini kaybetmeye başladı. İngiltere'de İkinci Dünya Savaşından sonra günümüze kadar pek çok hükümet değişikliği oldu. Muhafazakar ile işçi partileri arasında iktidar el değiştirmektedir. Britanya, Birleşmiş Milletlerin, NATO'nun ve AET'nin aktif bir üyesidir.
Fransa
19. ve 20. yüzyılın önde gelen sömürgecilerinden olan emperyalist Fransa, İkinci Dünya Savaşı’ndan iyice zayıflayarak çıktıktan sonra Çinhindi (Vietnam, Kamboçya, Laos), Suriye ve Cezayir halklarının direnişine boyun eğerek sömürgelerini bırakmak zorunda kalmış ve uzun bir süre kabuğuna çekilmişti. Bu dönemde ABD’den görece bağımsız bir politika izleyerek NATO’nun askerî kanadından çıkmış, Sovyetler Birliği ve Çin’le ilişkilerini düzeltmiş, eski sömürgelerine ve diğer üçüncü dünya halklarına şirin görünecek jestlerde bulunmuştu. Ne var ki, emperyalizm aşamasına ulaşmış kapitalist bir ülke olarak dünyanın önde gelen silah satıcılarından biri olmaya devam etmiş, özellikle Afrika’da emperyalist manevralara ara vermemiş ve örneğin Ruanda’da Hutu-Tutsi çatışmasını körükleyerek soykırımın baş sorumlularından biri olmuştu.