Cevap :
Tarık Buğra, 50’li yıllardan sonra önce hikayeci olarak sonra da önemli bir romancı olarak edebiyatımızdaki yerini aldı. 1918’de Akşehir’de doğdu. 25 Şubat 1994 tarihinde İstanbul’da öldü. İstanbul Üniversitesi, tıp, hukuk ve edebiyat fakültelerinde ikişer, üçer yıllık aralıklarla devam etti, ancak hiçbirini bitirmeden ayrıldı. Akşehir’de 1947’de çıkardığı Nasrettin Hoca gazetesiyle, gazeteciliğe başladı. İstanbul’a yerleştikten sonra çeşitli gazetelerde göründü. Edebiyat Dünyasında, önce Çınaraltı Dergisinde yayımladığı hikayeleriyle tanınan Buğra, Oğlumuz adlı hikayesiyle Cumhuriyet Gazetesinin yarışmasında ikincilik kazandı (1948). Asıl şöhretini 1959’dan beri üzerinde çalıştığı üç ciltlik Küçük Ağa romanıyla sağladı. Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarını konu alanOsmancık romanı ile de 1985 Milli Kültür Vakfı armağanını kazandı.
Küçük Ağa Küçük Ağa Ankara’da İbişin Rüyası Firavun İmamı Dönemeçte Gençliğim Eyvah Yağmur
Beklerken Yalnızlar Osmancık Dünyanın En Pis Sokağı isimli romanları bulunan yazarın Hikayeler Gençlik Türküsü Ayakta Durmak İstiyorum Akümülatörlü Radyo” gibi eserleri de vardır.
Çok sayıda eser veren Tarık Buğra’nın bu çalışmamızda “Yağmur Beklerken” romanını ele aldık.