Cevap :

Merhaba,

Edebiyat da diğer sanat dalları gibi insanlar tarafından üretilir. Bu noktada tabi ki, üreteni insan olan bir oluşum da haliyle yaratıcısını yansıtacaktır. Tarihte de gördüğümüz üzere, dönem dönem hakim olan görüşler, edebiyatta kendilerine sıklıkla yer bulmuşlar, hatta edebiyatın yapılma şeklini bile etkilemişlerdir. Muhafazakar toplumlarda tabu olan konular edebiyata daha az konu olur ya da hiç konu olmazken, kelime seçimlerinde hiçbir şekilde argo kullanılmamaya özen gösterilirken, daha rahat toplumlarda edebiyat eserleri bu tür kısıtlamalara maruz kalmazlar. 

İnsan haklarının çok yoğun olarak tartışıldığı ve savunulduğu bir dönemde edebiyatta insan hakları temasını sıklıkla işlendiğini görebiliriz. Pek çok diğer konu da bu şekilde gözlemlenebilir. 

Türk edebiyatındaki dönemlerde de aynı şeyi yine sıklıkla görmüşüzdür. Divan edebiyatı dönemi Arapça ve Farsça'nın Türkçe'ye göre daha üstün olduğu görüşü üzerine eserler Arapça ve Farsça verilmiş, Cumhuriyet döneminde ise Milliyetçiliğin etkisi ile eserler sadece bir Türkçe ile yazılmaya başlanmıştır. 

Benzer bir örnek de Avrupa'daki Aydınlanma Çağı için verilebilir. İlerleme, özgür düşünce, kardeşlik, bilimsellik gibi görüşlerin yoğun olarak tartışıldığı bu donemde verilen edebi eserler de yine bu konular üzerine olmuş, o dönem yaşayan insanların zihniyetlerini ifade etmekte bir anlamda araç olmuştur.

Tüm bu nedenlerden dolayı edebi dönemler insanların zihniyetleri ile ilişkilidir diyebiliriz.