Cevap :
Örnek
Ankara, 12 Kasım 1963
Kardeşim Ahmet,
Seninle sürekli mektuplaşacağımıza söz vermiştik. Nedense, bana güvenememiştin, ‘’Ankara’ya gidince yeni arkadaşlar edinirsin, bizi unutursun Zeynep,’’ demiştin.
Bak, hiç de unutmadım sizleri. Sözümde duruyorum.
Ankara’daki evimize yerleşeli bir hafta oldu. Daha önce mektup yazamadım. Çünkü burada okula yeni yazıldım. Yeni evimizin adresini babamdan dün öğrenmiştim. İlk işim sana mektup yazmak oldu. Ders yılı ortasında İstanbul’daki okulumdan ayrılmayı hiç istemiyordum. Dört yıldan çok, bir sınıfta okuduğumuz arkadaşlarıma da alışmıştım. Ama babamın yeni işi Ankara’da. İstanbul ‘dayken söylemiştim sana, yakın arkadaşları babamı burada daha iyi bir işe aldırttılar. Babam, üç sınıf arkadaşıyla birlikte, bir şirkette çalışıyor. Üstelik onlarla hep bir apartmanda oturuyoruz. Arkadaşları babama Ankara’da hem iş buldular, hem de kendi oturdukları apartmanda boş bir daire. Babamın üç sınıf arkadaşının da çocukları var. Aynı apartmanda, küçüklü, büyüklü dokuz çocuğuz. Beşimiz aynı okula gidiyoruz. İkimizde aynı sınıflardayız. Kardeşim, yeni okuluna, yeni arkadaşlarına daha alışamadı. Ben burasını hiç yadırgamadım.
Birbirime başımızdan geçen önemli olayları yazmaya söz vermiştik. Yeni eve taşınmak, yeni okula gitmek, yeni arkadaşlarla tanışmak, oldukça önemli olaylar. Bunlardan başka, yazmaya değer önemli bir şey olmadı.
İstanbul‘daki okul arkadaşlarımı, daha şimdiden çok özledim. Sizlerle daha kim bilir nerede, ne zaman görüşebileceğiz.
Seninde sözünde durup mektup yazacağını umuyorum. Bütün arkadaşlara selam eder, hepinize başarılar dilerim.
Edip Ahmet Sok Zeynep Yalkır
Nuriye Hanım Cad.
13/6 Etimesgut/Ankara