Cevap :
Toplum Hayatı (Sosyal Hayat)
“İnsanlar ilk devirlerinde çok güçsüzdü. Kendilerini koruyamıyorlar, hiçbir olayın sebebini bilmiyorlardı. Kendilerini koruyacak bir kuvvet aradılar. Sonunda insanlık, vicdanlarından bir kuvvet yarattı. O işte “Allah”tır. Her şeyi ondan beklediler, ondan istediler. Hastalıktan, felâketten korunmayı hep Allah’larından istediler. Fakat modern çağlarda insan, her şeyi Allah’tan beklemedi. Ancak toplumdan bekledi. Her şeyin koruyucusu insan toplumudur. Bizi koruyan, refah içinde yaşatan toplumdur. Bu nedenle topluma önem vermek, onu kuvvetlendirmek ve yaşatmak gerekir. Her türlü gelişmelerin, huzurun ve güvenin kaynağı toplumdur.” (1932) Mustafa Kemal (ATATÜRK)
Giriş
Toplum hayatı, İnsan-aile-çevre adı altında, üç temel unsurdan oluşur. Millî varlığın korunması, geliştirilmesi, devamı ve bekâsı, bu birbirleriyle bütünleşen, birbirlerini tamamlayan unsurların özgürce sağlıklı, güçlü, maddî ve manevî alanda etkin şekilde kuvvetlendirilmesine bağlıdır. Gerçekte insan-aile ve çevre “Millî Ortamı” meydana getiren, bu ortamı biçimlendiren ve bu ortam içerisinde çeşitli görevler, yetkiler, sorumluluklar üstlenen, roller oynayan niteliklere sahiptir. “Millî Kültür Çevresi”de açıklanan unsurlar arasındaki ilişkilerin, etkileşimlerin olumlu yönde sürekliliğinin sağlanmasıyla, doğal olarak meydana gelen değişimin ileri, çağdaş boyutlara yükseltilmesiyle bir varlık gösterebilir, kabul edilir, tanınır ve gerekli etkinliğe ulaşır.
Yeniden Müdafaa-i Hukuk Hareketinin öncüleri ve bu harekete katılanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gerçek, inanmış, kararlı vatandaşları olarak, sahip bulundukları engin tarihî ve kültürel mirası, deneyimleri, değerleri, çağdaş bilgi ve teknolojinin de yardımıyla geliştirerek halkımızı insan-aile-çevre ilişki ve etkileşimlerinde olumlu yönde aydınlatmak, irşat etmek ve gereğinde yönlendirmek sorumluluğunu taşırlar.
İnsan
İnsan, doğanın bir parçasıdır. İnsan. ailenin, çevrenin, toplumun kurucu ve devam ettirici unsurudur. Tarihî varlık alanı, insanın tutum, davranış ve eylemlerinden oluşur. İnsandan kaynaklanır ve bu alanda her şey insan içindir.
Maddî ve manevî varlığı, çevresel ve toplumsal ilişkileri, sürekli etkileşim ve iletişimleriyle insan bir bütündür. Bu yaklaşımla insan, dört boyutludur. Onun maddî ve manevî bir varlığı vardır. Çevresel ve toplumsal etkinliğe sahiptir. Her şeyin kaynağı, insanın manevî varlığı ve zekâsıdır.