Cevap :
Hemen herkesten duyarız, "işim iyi de insanlarla uğraşmak zor". Gündelik hayatın dertleri arasında, kafamızı kaldırıp, kulak kabartıp da başkalarını farketmeyiz çoğu zaman. İnsanlığın en sıradan, en normal ama bir o kadar da evrensel davranışlarından uzaklaştık, uzaklaştırıldı.
Ermeni ya da Kürt, Alevi ya da Süryani. İşçi ya da köylü. Farklılıklarımız var birbirimizden. Ama insanız. İnsanız ancak yaşadığımız çağda sadece biyolojik olarak insanız. Hoşgörülü olmak artık enayilik, paylaşmak ise saflık olarak değerlendiriliyor maalesef. Bunca koşuşturmanın arasında hayatı kendimiz için güzel kılacak şeyler, başkalarıyla değil, yalnız başımıza yapacaklarımız oldu.
Sloganlar da değişti, yaşamdan beklentilerimizde! Ev ve araba 1. hedefler hayatta artık, ekmek, barış, özgürlük değil. Ya da ben özgür olayım da, diğerlerine sonra bakarız.
Yine de umut etmek istiyorum. İşimden memnun olmasam da insanlarla uğraşabilmeliyim diyorum kendime. Kendim içinde özgürlük istemeliyim, senin içinde. Seni de kendimi sevdiğim gibi sevmeliyim.
Öldüğünüzde ölemeyebilirim belki, ama acısını hissetmeliyim yüreğimde, yas tutabilmeliyim.
Yapmıyorsam, yapamıyorsam, kendime insanım dememeliyim.
İnsanlar bir arada yaşamak zorundadırlar Bu zorunluluk bir dayanışmayı, yardımlaşmayı gerekli kılar Nasıl ki tek taşla duvar yapılamazsa, insanlar da tek başlarına tüm işlerinin üstesinden gelemezler Dolayısıyla diğer insanlarla ilişki kurmak, işbölümü yapmak, iş birliğine geçmek durumundadır :)))