Cevap :
Oldukça yoğun bir sabah..
Tahminen saat 8:30 da :-):-):-):-)enlerinde,yaşlı bir adam başparmagındakı dikişleri aldırmak üzere içeri girdi.
Çok acelesi olduğunu söyledi, zira saat tam 9:00 da bir randevusu varmış.
Onun canlı titreşimlerini hissettim adeta ve kendisine oturmasını söyledim.
Çünkü tedavisinin bitmesi ve onun birisini görmesi en azından bir saat sürerdi.
Saatine baktığını görünce, başka bir hastam da olmadığı için yarası ile ben meşgul oldum.
Tetkik ettigimde yaranın çok güzel iyileştiğini görünce doktorlardan birisine bantlari açmasını ve yeniden sarmasını söyledim.
Yaranın tedavisi esnasında konuşmaya başladık.
Bu kadar acelesi olduğuna göre acaba bu sabah bir doktorla mı randevusu olduğunu sordum.
Bana hayir diye cevap verdi.
Bakımevine gidip eşi ile kahvaltı etmek için acelesi olduğunu söyledi.
O zaman eşinin sıhhatinin nasıl olduğunu sordum.
Bana orada uzun bir süredir kaldığını ve Alzheimer hastalıgının bir kurbanı olduğunu nakletti.
Konuşurken yarasını da sarmış bulundum ve karısı onu beklerken biraz da geç kalmış olmasından dolayı acaba eşiniz endişe duyar mı dedim.
Beş seneden beri onun kim olduğunu bile bilmediğini ve kendisini tanımadığını söyledi.
Şaşırmıştım.
"sizi tanımadığı halde yinede her sabah onu görmeye mi gidiyorsunuz?"
elimi okşayarak gülümsedi.
"O beni tanımıyor ama ben halen onun kim olduğunu biliyorum"
Yasli bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpmasi ile yere
yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.
Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın saglık birimine ulastırmışlar...
Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler.
Yaşlı bey huzursuzlanmış, 'acelesi oldugunu istemedigini' söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş.
Adamcagız da 'karım huzur evinde kalıyor her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum' demiş.
'Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düsünüyorsunuz herhalde' Demiş hemşire.
-Adam üzgün bir ifade ile 'ne yazik ki karım Alzheimer hastası ve benim kim
olduğumu bilmiyor' demiş.
Hemşireler hayretle 'madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz' demişler.
-Adam buruk bir sesle 'ama ben onun kim oldugunu biliyorum' demiş...