Cevap :

Marya

İnsanın doğası ve dil konulu

Eğitim insanla, insanın yetiştirilmesiyle ilgili temel etkinliklerden biridir Eğitim sürecinin başta gelen unsurlarından biri, insandır, insani unsurdur Eğitimle ilgili bütün düzenlemeler, tasarlanan amaçlar, kullanılan yöntemler, insanlar için, insanları eğitme/yetiştirme amacı gözetilerek hazırlanmaktadır Ancak bununla birlikte, “insan nedir” ya da “insan kimdir” sorusunun, eğitimciler tarafından yeterince ele alınmadığı da açıktır Bu, herkesin bildiği bir şey olarak düşünülmüş ve uygulamalar da bu kanı üzerine dayandırılmıştır Günümüze kadar eğitim alanında öğretim ve öğrenme ortamı hakkında pek çok şey yazılmasına karşın, felsefi antropoloji (insan felsefesi) ile eğitim arasındaki ilişkiye yeterince önem verilmediği görülmektedir

Eğitim filozoflarının geçmişten günümüze kadar bilgi kuramı, değer kuramı ve metafizik üzerinde yoğunlaştıkları dikkati çekmektedir Günümüzde ise insan felsefesi ve eğitim ilişkisi üzerinde yoğunlaşılması gereklidir İnsan nedir? İnsanın varlık/varoluş tarzları nelerdir? İnsan ve dünya arasındaki ilişki nedir? İnsan ve eğitim arasındaki ilişkinin boyutları nedir? Bu ve benzeri daha pek çok soru, bugün yanıt bekleyen önemli sorular arasında yer almaktadır
İnsan, gerçekliğe hep kendi açısından baktığı için, felsefe, evren (doğa) hakkında bir kuram olduğu zaman bile, temelinde insan hakkında bir kuram, yani “felsefi insanbilim” bulunmaktadır İnsanın varoluşuna, insanın ne olduğuna ilişkin sorular tam olarak bilinçli olmasa bile, felsefenin başlangıcından itibaren söz konusudur Gerçekten de tüm felsefe çabalarını bu açıdan değerlendirmek mümkündür Her filozof “insan nedir?” sorusunun yanıtını arama çabası içindedir Çünkü filozofun var olana, olup bitene bakışını temelden etkileyen, “insan”dan neyi anladığı, onu nasıl bir varlık olarak gördüğü ve insanı insan kılan öğeler olarak nelerden söz ettiğidir “Her filozofun düşünme doğrultusunu belirleyen, onun konulara nasıl ne türden bir bakış yönelttiğini açığa çıkaran bir insan anlayışı vardır”(Çotuksöken 1995:125) Gerçekten de tüm tarihi boyunca felsefenin, insan açısından ve insan üzerine bir düşünme biçimi olduğunu söylemek mümkündür

“İnsan nedir?” sorusu, insana ilişkin en genel soru olması bakımından kendi içinde birçok soruyu da saklamaktadır Çünkü insanın ne olduğunu sorup yanıtını araştırdığımızda, aradığımız şey nedir? Başka bir söyleyişle, insana ilişkin olarak dile getirilen “insan nedir?” sorusu beraberinde başka soruları da getirmektedir Bunları, kısaca şöyle ifade edebiliriz: İnsanın doğası (özü) nedir, insanın bir doğası var mıdır, insanı insan yapan şey nedir, insanın ayırt edici özellikleri/nitelikleri nelerdir? Bunlar tözsel ve değişmez bir yapıya mı sahiptirler? İnsanın canlılar dünyasındaki özel yeri neye dayanır? İnsanın tarihte içine düştüğü bir yabancılaşma durumundan söz edilebilir mi? Niçin, insanı belirleme çabasında tek bir kavram ya da açıklayıcı neden arayışı yanlıştır?(Günay 2006:10) Tüm bu ve benzeri sorular ve getirilmeye çalışılan yanıtlar, “insan doğası” sorununun önemine dikkatleri çekerken, eğitimciyi de bir anlamda uyarmakta ve konu üzerinde düşünmeye çağırmaktadır Çünkü eğitimle ilgili olarak, “insan doğası” kavramı birçok tartışmanın ve buna bağlı olarak farklı anlayışların da temelini oluşturmaktadır Çünkü insan doğası kavramının önemi, eğitimde her şeyin mümkün olmadığını, eğiticinin ne tanımazlıktan gelebileceği ne de eğitimi bozmadan değiştirebileceği bir direnişle karşılaştığını göstermesidir