Cevap :
Her yazım ve anlatımın temeli konudur. Konu, üzerinde konuşulan, yazı yazılandır. Konu günlük olaylardan alınabileceği gibi insanlar arası ilişkilerden, toplumsal gerçeklerden, sorunlardan, bilim ve teknolojiden, sanattan, kısaca yaşamın her kesitinden seçilebilir. Söz gelimi "aşk" duygusal, "eğitim" toplumsal, "optik" bilimsel bir konudur. Bu konular çok geneldir, bu ana konuların alt başlıklarla sınırlandırılması gerekir. Bilimsel bir konu aynı zamanda toplumsaldır; bu nedenle anlatım konularını kesin sınırlarla ayırmak güçtür. Yine konular; nesnel ise somut konular, nicel ise soyut konular diye de ayrılır. Konu alanı olarak toplumun her kesimi alınabilir. Örneğin, okul öncesi eğitimi konu alan bir yazı için köy, varoş, gecekondu, aydın kesim, Amerika, Japonya... gibi alanlardan biri seçilebilir.
Konu seçiminde göz önünde bulundurulacak özellikler şunlardır:
. Kişi, konu seçerken bildiği ya da ilgi duyduğu, araştırma yapabileceği konuyu seçmelidir.
. Konu, geliştirmeye uygun olmalıdır.
. Konu, bilimsel gerçeklerle çelişmemelidir.
. Konu, türlü yorumlara yol açmayacak kadar inandırıcı ve açık olmalıdır.
Bir sanat eserinin merkezinde yer alan temel duygu ve düşünce demektir. Konu ve ana düşünce ile yakınlığı nedeniyle onlarla karıştırılmaması gereken bir terimdir. Konunun somut nitelikli olmasına karşılık, tema soyut özellikler gösterir.
Bir eserin teması, onun konusu değildir. Konunun çok özel bir biçimde işlenmiş ayrıntısıdır.
Ölümün konu edildiği bir eserde "ölüm karşısında duyulan hüzün", bu eserin teması olarak ifade edilebilir. Bir şeyin edebiyat eserine konu edilmesi için, bir yazar veya şairin o konuyu seçmiş olması yeterlidir. Oysa tema, edebî şahsiyetin sanatçı yönünün, yorumlama gücünün bir göstergesidir.
Tema bütün sanat dallarının ortak terimlerinden biridir.
İnançlar ve kültürel değerler, herhangi bir temanın farklı toplumlarda, hatta aynı toplumda bile değişik biçimlerde ele alınmasına neden olur. Söz gelişi aşk teması, edebiyatın bir döneminde ince duyarlıkları ifade ederken, başka bir dönemde maddî hazların ifade aracı olarak işlenebilir.
Tema bir eserde, insandaki beyin gibidir. Eserde anlatılan her şeyde ve anlatma biçiminde temanın etkisi vardır. Edebî şahsiyetin eserini yazma amacı, doğrudan doğruya tema ile ilgilidir. Eğer bir eserin teması doğru belirlenirse, eserin doğru anlaşılma şansı da artar.
Bir eserin değerini konusu değil teması belirler. Bunun gerçekleşmesi ise, temanın düşünce dokusu ve yorumlanışı ile ilgilidir. Bir eserin konusunun nasıl yorumlandığı sorusuna bulunan cevap, temanın belirlenmesinde ipucudur.
Eserin bütününe hakim olan bir tema, iyi işlenmek kaydıyla, eserin sağlam birkompozisyon kazanmasında etkili olabilir.
Tema soyuttur ve soyutluğun derecesi edebî şahsiyetin özellikleriyle yakından ilgilidir.
Tema, somut verilerle desteklendiği zaman eserin başarısı artar.
Bir edebî eser veya metin, birden fazla temadan meydana gelebilir. Fakat bunlardan biri veya birkaçı edebî eser veya metinde daha bir önem kazanmış olarak karşımıza çıkar. İkinci, üçüncü derecedeki temalar, asıl temayı besler, eseri zenginleştirir. Eserin daha iyi anlaşılmasını kolaylaştırır.
Mesaj: #1 Konu Nedir? Tema Nedir?
KONU
Her yazım ve anlatımın temeli konudur. Konu, üzerinde konuşulan, yazı yazılandır. Konu günlük olaylardan alınabileceği gibi insanlar arası ilişkilerden, toplumsal gerçeklerden, sorunlardan, bilim ve teknolojiden, sanattan, kısaca yaşamın her kesitinden seçilebilir. Söz gelimi "aşk" duygusal, "eğitim" toplumsal, "optik" bilimsel bir konudur. Bu konular çok geneldir, bu ana konuların alt başlıklarla sınırlandırılması gerekir. Bilimsel bir konu aynı zamanda toplumsaldır; bu nedenle anlatım konularını kesin sınırlarla ayırmak güçtür. Yine konular; nesnel ise somut konular, nicel ise soyut konular diye de ayrılır. Konu alanı olarak toplumun her kesimi alınabilir. Örneğin, okul öncesi eğitimi konu alan bir yazı için köy, varoş, gecekondu, aydın kesim, Amerika, Japonya... gibi alanlardan biri seçilebilir.
Konu seçiminde göz önünde bulundurulacak özellikler şunlardır:
• Kişi, konu seçerken bildiği ya da ilgi duyduğu, araştırma yapabileceği konuyu seçmelidir.
• Konu, geliştirmeye uygun olmalıdır.
• Konu, bilimsel gerçeklerle çelişmemelidir.
• Konu, türlü yorumlara yol açmayacak kadar inandırıcı ve açık olmalıdır.
TEMA VEYA TEM
Bir sanat eserinin merkezinde yer alan temel duygu ve düşünce demektir. Konu ve ana düşünce ile yakınlığı nedeniyle onlarla karıştırılmaması gereken bir terimdir. Konunun somut nitelikli olmasına karşılık, tema soyut özellikler gösterir.
Bir eserin teması, onun konusu değildir. Konunun çok özel bir biçimde işlenmiş ayrıntısıdır.
Ölümün konu edildiği bir eserde “ölüm karşısında duyulan hüzün”, bu eserin teması olarak ifade edilebilir. Bir şeyin edebiyat eserine konu edilmesi için, bir yazar veya şairin o konuyu seçmiş olması yeterlidir. Oysa tema, edebî şahsiyetin sanatçı yönünün, yorumlama gücünün bir göstergesidir.
Tema bütün sanat dallarının ortak terimlerinden biridir.
İnançlar ve kültürel değerler, herhangi bir temanın farklı toplumlarda, hatta aynı
toplumda bile değişik biçimlerde ele alınmasına neden olur. Söz gelişi aşk teması, edebiyatın bir döneminde ince duyarlıkları ifade ederken, başka bir dönemde maddî hazların ifade aracı olarak işlenebilir.
Tema bir eserde, insandaki beyin gibidir. Eserde anlatılan her şeyde ve anlatma biçiminde temanın etkisi vardır. Edebî şahsiyetin eserini yazma amacı, doğrudan doğruya tema ile ilgilidir. Eğer bir eserin teması doğru belirlenirse, eserin doğru anlaşılma şansı da artar.
Bir eserin değerini konusu değil teması belirler. Bunun gerçekleşmesi ise, temanın düşünce dokusu ve yorumlanışı ile ilgilidir. Bir eserin konusunun nasıl yorumlandığı
sorusuna bulunan cevap, temanın belirlenmesinde ipucudur.
Eserin bütününe hakim olan bir tema, iyi işlenmek kaydıyla, eserin sağlam bir kompozisyon kazanmasında etkili olabilir.
Tema soyuttur ve soyutluğun derecesi edebî şahsiyetin özellikleriyle yakından ilgilidir.
Tema, somut verilerle desteklendiği zaman eserin başarısı artar.
Bir edebî eser veya metin, birden fazla temadan meydana gelebilir. Fakat bunlardan
biri veya birkaçı edebî eser veya metinde daha bir önem kazanmış olarak karşımıza
çıkar. İkinci, üçüncü derecedeki temalar, asıl temayı besler, eseri zenginleştirir. Eserin
daha iyi anlaşılmasını kolaylaştırır.
ANA DÜŞÜNCE (TEZ)
Edebî eserlerde temaya bağlı olarak geliştirilen tutum ve varılan sonuçtur. Bu kavramın mesaj, ileti sözcükleriyle adlandırılışına da rastlanabilir. Ölüm teması üzerinde durulan bir şiirde “yaşlılık ve ölüm, insanoğlu için kaçınılmaz bir sondur” biçiminde ifade edilebilecek bir görüş, bu şiirin tezidir.
Edebî bir eserin tezi, bu örnekte görüldüğü gibi hüküm bildirir. Her edebî eserde tez
açıkça ortaya konmaz ve kavranması okurun özel çabasını gerektirir. Anlatım teknikleri ve içerikleri bakımından kolay kavranamayan edebî eserler bu grupta yer alırlar.
Tezli roman gibi edebî eserlerde ise yazar, bir düşüncenin okurlarca paylaşılmasını,
daha da önemlisi benimsenmesini istediği için tezini açık ifade etmeye çalışır.
Öğretici (didaktik) eserlerde de teze büyük önem verilir. Çünkü bu tip eserler , okura
bir şeyler öğretme ve onları eğitme amacı güden eserlerdir.
KONU (EK)
“İnsanın cümlelerine egemen olabilmesi için
konusuna egemen olması gerekir”(Lloyd George)
Üzerinde söz söylenilen ve yazı yazılabilen her nesne, her düşünce, her duygu, her olay konudur. Kompozisyonda hareket noktamız konudur. “Siz konuyu anlamadıkça, onu başkasına anlatamazsınız.” (Bryan)
Konuyu iyi anlamak demek, özü yakalamak, gereksiz düşüncelere yer vermemek demektir.
Konu genel bir kavramdır, fikrimizi anlatabileceğimiz bir ortamdır. Üzerinde asıl durulması gereken husus, öz veya temel düşünce konunun ana maddesidir. Konu bu öz veya temel düşünce etrafında gelişecektir. Örneğin “Damlaya damlaya göl olur.” atasözünün ana maddesi tasarruftur. “İlim cesaret verir; cehalet küstahlık.” (Terre) özdeyişinde, üzerinde durulması gereken temel düşünce yani konumuz, ilimdir. “Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz” atasözünü kendi görüşümüze göre açıklarken temel konumuz, yardımlaşmadır. Bir futbol karşılaşmasıyla ilgili bir yazı okuduğumuzda, konumuz futboldur. Shakespeare’in “Hamlet” adlı tiyatro eserini izlediğimizde, Hamlet, konumuzdur. “ABD ile Rusya arasında nükleer silâhların indirimiyle ilgili bir anlaşma imzalandı” haberinde ise konumuz silâhsızlanmadır.
Konu seçiminde temel iki yol vardır:
1) Konu bize hazır olarak verilir.
2) Konuyu kendimiz seçeriz.