Cevap :

Günlükler, hatıra defterleri, insanların içlerini boşalttıkları bir arkadaş gibi dertleştikleri dert ortaklarıdır. Geçmişin geleceğe aktarılmasında bir köprü vazifesi gören sırdaşlardır. Her insan bu dünyada hem sosyal bir varlık, aynı zamanda da kalabalıklar içinde bile kendisini yalnız hissedebilen bir bireydir.
 

Öz annesi babası yakınları da olsa kimseye açamadığı duyguları vardır kişilerin. Anlatmak, paylaşmak, içini dökmek belki de düşüncelerini duygularını bir düzene sokmak hatta kendi kendisiyle hesaplaşmak ister. Kişinin kendi kendisini anlamasında, kendi derin duygularını ifade etmeyi geliştirmesinde günlüklerin önemli bir yeri vardır.

Dil gelişimi ve duygusal yönü gelişmiş ve gelişmeye müsait bireyler daha çok günlük tutarlar. Kişinin kendisini sözel olarak ifade etme imkanı bulamaması ya da buna cesaret edememesi de günlük yazmasını teşvik edebilir. Acılar olgunlaştırıcı, geliştiricidir.

Kız çocukları bilhassa ülkemizde erkek çocuklara göre daha erken günlük tutmaya başlarlar. Bunda kız çocukların dil gelişiminin ve duygusal yapılarının erkeklerden biraz farklı olması etken olsa da bu farklılıklarda yetişme tarzı da rol oynar. Anneler kız çocuklarıyla duygusal konuları erkek çocuklarıyla ise problemleri daha fazla konuşmaya meyillidirler. Bunda çocukların yapısal olarak farklı konulara farklı ilgi göstermesi de etkili olur.