Cevap :

şitme Kayıplarının Tipleri Nelerdir ?

İşitme kayıpları çok çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulabilirse de bunların içinde en önde gelen sınıflama işitme kaybının yerleştiği bölgeye göre yapılan sınıflamadır.

İşitme kaybını yaratan hastalık dış ve orta kulakta yerleşmişse (kepçe anomalileri, dış kulak yolunun oluşmadığı durumlar, kulak zarı hastalıkları, orta kulak kemikçiklerinin çeşitli hastalıkları buna dahildir.) buna sesin iç kulağa iletilmesinde sorun olduğu için iletim tipi işitme kaybı adı verilir. İç kulak ve/veya işitme sinirinin etkilendiği doğumsal veya edinsel hastalıklarda o kulağın sesi algılamasında bozukluk olduğu için alıcı (sensorinöral) tip işitme kaybı oluşur. Alıcı tip işitme kaybında hastalığın hangi noktada sınırlı olduğunu (iç kulakta, işitme sinirinde veya her ikisinde) geleneksel işitme testleriyle belirlemek zor olduğu için her iki organın tutulması söz konusuymuş gibi kabul edilir. Ancak doğumsal işitme kayıplarının genellikle iç kulak kökenli olduğu, edinsel işitme kayıplarının hem iç kulak hem işitme siniri veya ayrı ayrı her birini tutabileceği söylenebilir. Doğumsal işitme kayıplarında iç kulak kökenli olma olasılığı çok yüksek olduğu için tam tedavi olasılığı zayıftır. Buna karşılık yetişkinlerde sonradan edinilen hastalıklara bağlı olarak gelişen işitme kaybında bu işitme kaybının tedavi edilebilme olasılığı da göz önüne alınmalıdır. İşitme kaybı tiplerini 5 temel grupta ele almak mümkündür.

1- İletim tipi işitme kaybı 2- Sensörinöral (S/N) işitme kaybı 3-Mikst tip işitme kaybı 4-Fonksiyonel işitme kaybı 5-Santral işitme kaybı

İç kulakta bulunan sıvının dengelenmesi ayarlanması ile ilgili bir problemdir. Hastalığın gerçek sebebi bilinmemektedir.

İç kulak işitme ve denge ile ilgilidir ve içi sıvı dolu bir kapsülden oluşmuştur. Meniere hastalığında bu sıvının basıncı artar. Artan basınç kulak çınlamasına kulakta tıkanıklık hissine işitmede azalmaya ve baş dönmesi hissine yol açar.

Hastalık baş dönmesi işitmede dalgalanmalar ve kulak çınlaması ile karakterizedir. Bulantı kusma denge kaybı terleme ve ishal eşlik edebilir.

Ataklar çoğunlukla ani başlangıçlıdır ve süreleri 20 dakika ile 24 saat arasında değişebilir. Birçok vakada ataklar arka arkaya gelir. Haftalar süren sık tekrarlayan ataklar olur ve yine haftalar aylar süren normale dönüş görülür. İşitme kaybı işitme sinirinde oluşan hasardan dolayıdır. Hastalığın ilk evrelerinde işitme kaybı ataklar esnasında görülür daha sonra normale döner. Hastalık ilerledikçe işitme sinirinin düzelme kabiliyeti azalır ve sürekli işitme kayıpları oluşur.

Nadiren işitme kaybı kulak basıncı veya çınlama olmadan sadece aralıklı olarak baş dönmesi görülebilir. Aynı şekilde baş dönmesi olmadan aralıklı olarak işitme kaybı kulak basıncı çınlama olabilir.

Meniere hastalığı genellikle tek kulakta görülür ama iki kulak da tutulmuş olabilir.

İlaç tedavisi : İlaç tedavisinin amacı iç kulaktaki sıvı basıncını azaltmaya yöneliktir. Bu az tuzlu yiyerek ve idrar söktürücü ilaçlar kullanarak sağlanır.

Tuz suyun vücutta kalmasına sebep olur bu yüzden tuz kısıtlaması yapılır. İdrar söktürücüler de aynı amaçla kullanılırlar. Bu tedavi hastalığı kontrol altına almak amacıyla aylar hatta yıllar boyu kullanılabilir.

Denge sistemini baskılayıcı ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Temelde bu ilaçlar beynin kulaktan gelen anormal uyarıları dikkate almamasını sağlar.

Cerrahi tedavi : Cerrahi tedavi ilaç tedavisinin başarılı olmadığı ve şiddetli baş dönmesinin bulunduğu durumlarda yapılır. İşitmeyi korumak için bütün gayret sarf edilir; bu yüzden operasyonun tipi kulaktaki işitmenin ne kadar kaybolduğuna bağlıdır. Operasyondan sonra işitmenin azalması mümkün olmasına rağmen genellikle aynı kalır. Çınlama daha iyi olabilir veya aynı kalabilir.

Operasyonun tipine bağlı olarak baş dönmesinin mükemmel tedavisi mümkündür. Baş dönmesi atakları yarım ile bir sene kadar sersemlik şeklinde ortaya çıkabilir daha sonra beyin ve diğer kulak görevi üstlenince bu durum da geçer.