Zleyhayk341
Cevaplandı

Girdim ilim meclisine 

Eyledim ilip talep

İlim geride kaldı

illa edep illa edep

 

                YUNUS EMRE

 

kompozisyon 1 sayfa

Cevap :

Hani hep derler ya bir yanlışı silmenin iki yolu var birincisi silgi ile ikincisi üzerini çizerek. Edep güzel ahlaktır. Güzel ahlak içiyle dışı bir olandır. İstikameti düzgün olandır. Edepsiz insan ise haksız iken kendisini haklı göstermeye susacağı yerde cazgırlık eder. Edepsiz insana dost olmakta düşman olmakta zordur. Onunla hiçbir şeyin değeri olmaz edepli insan için bir kişiye yapılan haksızlık bütün topluma karşı işlenmiş bir şuçtur. Edepli insan bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundadır. Yazı yazarken bile medeni uygarca paylaşşılan sorumluluk bilinci düşünce özgürlüğünün de tek güvencesidir. Bu güvence sağlanmadıkca hoş görünün sevgi yoluna döşenen o güzel yola bir taş bile koyamazsınız unutmayalım ki CESUR BİR KEZ KORKAK BİN KEZ ÖLÜR. Burada birilerine bir şeyler anlatmak için bir kaleme bir kağıda ihtiyacımız olduğu söylenir hep sen başla gerisi gelir denir, ancak kendisinin aklına gelmeyen kalemin ucudur. O ucun yazıp yazmadığı derler. Tıpkı bizim hayatımızda bazı şeylerin başkalarının konturolü altında olduğu gibi. Yaşam dikkat edilmesi ama herşeye rağmen umutla yaşanması gereken bir duygu, içinde arttıkça güzelleşen azaldıkça sana azaplar çektiren bir duygu hele birde paylaşan biri olursa sonsuz kelimesi anlam bulmaya başlar .

Edepli insan doğru düşünmeye başladığı zaman aslında yanlış düşünmekten vaz geçtiğini dürüst davranışın sadece kendin için dürüst olabileceğini her zaman doğruca olmanın ne kadar doğru olduğunu gitmek için kalkan birine ne denmesi gerektiğini bilmektir. Edepli insanlar  kendi gerçekliği net bir şekilde görmeli gerçeklerin farkında olmalıdırlar. Boş hayaller peşinde koşarken aslında sahip olduğu en değerli özelliğini yani insanlığını kaybetmemeli. Ne yazık ki insan doğmuş olmak bizleri insan yapmıyor ve bana göre doğmuş olan her varlık ne yazık ki insan değil. İnsan olmaktan çok uzak insanlar dolu  çevremizde ne yazık ki.

Nasıl edepli olunur. Aklını iradesini doğru kullanarak sorunlara yaklaşırken birilerine yol gösterirken hakaret etmeden, bildiklerini merhemtle, şevkatle ve en önemlisi vicdanla edepli olunur. Daha önce edepli insanı tarif eden Bülent Aldede arkadaşımın yazısını okuduktan sonra telefonla kendisini dostca uyardım. Kendisi gibi düşünmeyenleri edepsizlikle suçlamaktadır. Eleştiri kendisinin doğal hakkı ama yazı yazmanında bir edebi vardır. Hani derler ya hüküm insanın hayatına hakim olan duruma göre verilir. Oysa ki edepli insanın dostluğu gibi düşmanlığıda merttecedir. Edepli insanlar iyiyi kötüyü gösterirken insan seçmez herkese karşı edepli davranır. O karşıdaki insanın davranış seviyesine göre değil kendi terbiyesine göre muamelle eder. Edepli insan başkasında zarar görebilir fakat başkasına zarar vermez . Birileri onu aldata bilir fakat o kimseyi aldatmaz. Edebi olmayan insan yanlız kendisine zarar vermez etrafındaki herkese zarar verir. Edep varsa ilimde var demektir. Fakat edepsiz bir insan kütüpaneler yutsada yine edepli sayılmaz.

 

 

Her insanın yaşamak istediği yeri vardır. Dünyada zengin veya endüstrileşmiş ülkelerde coğu insan şehirlerde yaşiyor. Cünkü şehirlerde her şey modern ve yeni, ilginç cok işler var. Bu yüzden onlar çalışmak için yaşıyorlar. Ama şehrin havası temiz değil. Köyde yaşamak isteyenler de var. Cünkü köyün hayatı bir baska. Mesela, köyde insanlar az, havası temiz, tabiatı güzel.

        Bence şehirde de yaşamak, koyde de yaşamak iyi, güzel. Ben şehirde calışmak için yaşayacağım ve Amerikanın güzel bir şehrinde yaşamak istiyorum. Çünkü orada insanların nasıl yaşadıklarını bilmek, öğrenmek istiyorum. Ben orada yaşarken her hafta sonu şehirden cıkıp tabiatı gezip dinleneceyim. Eğer yaşlılık vaktime kadar çok para kazansam, doğduğum yere , köyüme çok güzel ev yapacağım ve orada olünceye kadar yaşayacağım. Çünkü benim köyüm çok güzel. O yer dünyadaki havası temiz olan yerlerin biri.

          Fakat ben gelecekte nerede yaşayacagimi bilmiyorum. Onu sadece hayat gösterir, çünkü gerçek hayatta insanın istedikleri gerçekleşmez. İnsan büyürken onun istekleri değişir. Ben şimdi çok sevdiğim,vatanımı-Tıvamı, köyümü ve evimi özlüyorum. Oraya cok dönmek istiyorum. Bazen boşuna buraya geldim diye üzülüp düsünürüm. Ben şimdi gerçekten evimde yaşamak istiyorum ve hiç bir yerde yaşamam diyorum kendime.