Cevap :

Hititlerin egemeliği altına girmiş, MÖ 6.yüzyılın ortalarında Kilikya Bölgesi ile birlikte Perslerin eline geçmiş ancak, MÖ.333 yılında Büyük İskender’in Pers İmparatorunu yenmesinden sonra Makedonyalıların egemenliğine geçmiştir. Daha sonra Romalıların ve Memlukluların eline geçmiş, Çukurova bölgesi Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında (1517) Osmanlı topraklarına katılmışsa da, Ramazanoğlu Mahmut Bey’in Yavuz Sultan Selim ile Mısır Seferine katılması ve Adana şehrinin anahtarını ona vermesinden dolayı eyaletin yönetimi bir süre daha Ramazanoğulları’nın elinde kalmıştır. Ramazanoğulları babadan oğula geçen valilik sistemi ile Adana ve Çukurova bölgesini Osmanlı Devleti'ne bağlı kalarak idare etmiştir.

Osmaniye'nin yer aldığı Kilikya Bölgesi MÖ 104 yılında Hititlerin egemenliği altında olup, Hitit Federasyonu’ndan Kızwatna Krallığının toprakları içerisinde idi. Asurlular bir süre bölgeyi egemenlikleri altına almışlarsa da sonunda Kilikyalılar onlara karşı ayaklanmışlardır. MÖ.6.yüzyılın ortalarında Kilikya Bölgesi ile birlikte Osmaniye Perslerin eline geçmiş ancak, MÖ.333 yılında Büyük İskender’in Pers İmparatoru Darius’u Adana’nın doğusundaki Dörtyol-Payas Ovası’nda yenmesinden sonra Makedonyalıların egemenliğine geçmiştir. Büyük İskender İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra Çukurova ile birlikte Osmaniye de Seleukosların payına düşmüştür.

Akdeniz korsanlarının, Roma deniz ticaretine ağır darbeler vurmasından ötürü, Roma buraya güçlü bir ordu göndermiştir. Romalılar ilk savaşta başarılı olamamışlar, Pompeus’un emrine bütün eyalet kuvvetleri verilmiş ve bunlara 500 savaş gemisi de katılmıştır. Romalılar korsanların kalelerini ele geçirmiş ve böylece Kilikya bölgesi Roma İmparatorluğu’nun topraklarına katılmıştır. İmparator Hadrianus MS.120-135 yıllarında Çukurova bölgesine önem vermiş ve burasını önemli bir ticaret merkezi haline getirmiştir. MS.395’de Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Adana ile birlikte Osmaniye, Doğu Roma’nın yönetimine girmiştir.

MS. VII.yüzyılın ortalarında Arap akınlarının Anadolu’ya yönelmesinden sonra, Emevi halifesi Abdülmelik (685-705) yöreyi ele geçirmiş ve İslâm kültürünün kökleşmesinde etkili olmuştur.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra, Kutalmış oğlu, 1. Rükneddin Süleyman Şah Adana, Tarsus, Misis ve Anazarva dahil bütün Çukurova’yı ele geçirmiş (1082-1083), böylece bütün Çukurova bu tarihte, Anadolu Selçuklu Devleti’nin egemenliğine girmiştir. MS.XIII.yüzyılda Memlûklular Ermeni Prensliğini ortadan kaldırmıştır. Horasan’dan gelen Oğuzların Yüreğir boyundan Ramazanoğulları Adana ve çevresine yerleşmiştir. Ramazanoğulları Beyliği Osmanlı İmparatorluğu ile Mısır’ın Kölemen sultanları arasında sıkışıp kalmıştır. Çukurova bölgesi Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında (1517) Osmanlı topraklarına katılmışsa da, Ramazanoğlu Mahmut Bey’in Yavuz Sultan Selim ile Mısır Seferine katılması ve Adana şehrinin anahtarını ona vermesinden ötürü eyaletin yönetimi bir süre daha Ramazanoğulları’nın elinde kalmıştır. Ramazanoğulları babadan oğula geçen valilik sistemi ile Adana ve Çukurova bölgesini Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı kalarak idare etmiştir.Bölgede Türkmenler , Avşarlar yüzyıllardır konar-göçer yaşam sürmüşler daha sonra yerleşik hayata geçmişlerdir.

I.Dünya Savaşı’ndan sonra 18 Aralık 1918’de Fransız birlikleri, işbirlikçi Ermeni çeteleriyle Adana ve yöresini dolayısıyla da Osmaniye'yi (O zamanki il adı Cebelibereket)işgal etmişler, Türk milis kuvvetlerinin şiddete direnmesi, işgalcilerin önemli kayba uğramalarına neden olmuştu. 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara İtilafnamesi hükümleri uyarınca; Fransız işgal kuvvetleri, 5 Ocak 1922’de Adana'dan,6 Ocak'ta Ceyhan'dan 7 Ocak 1922 Tarihinde de Osmaniye'den çekilmşlerdir. İşgalciler, 8 Ocak'ta Erzin'i, 9 Ocak'ta da Dörtyol ve Payas'ı terkederek Hatay hariç yöreden çekilmişlerdir.

Cumhuriyetin ilanından sonra sancakların vilayete dönüştürülmesi ile Cebeli Bereket Vilayet olmuş.

Osmaniye’de günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Karatepe Hitit Yerleşimi, Hierapolis Castobela kenti kalıntıları, Hemite Köyü’nde Hemite Kalesi, Çardak Kalesi, Kastabala Kalesi, Savranda Kalesi (Kaypak Kalesi), Toprakkale, Karakışla Kalesi, Kırıklı Kalesi, Aslantaş Hitit Kalesi, Aslantaş Açıkhava Müzesi, Saat Kulesi, Ala Cami bulunmaktadır. Kadirli Almacık,Çığşar, Beyoğlu Savrungözü, Maksutoluğu; Sumbas Bağdaş,Dokurcun; Osmaniye Ürün, Olukbaşı,Zorkun, Dervişpınarı, Mitisin, Fenk, Cebel, Oruçgazi, Karataş; Düziçi Dumanlı, Mezlâ; Hasanbeyli Almanpınarı yaylaları ilin doğal güzellikleri ve mesire yerleridir.osmaniye doğası eşsizdir ve karaçay deresinin suyu insana şifa gibidir türkiye'nin en büyük bayrağı osmaniyededir. sanayisi çok büyüktür.hatta yeni talepler karşısında 3. organize sanayi için yer açma çalışmaları başlamıştır.