Cevap :

   

 

 

21.yüzyıl “bilgi çağı” diye adlandırılmakla birlikte, teknolojik gelişmelerin de yardımıyla “bilgi bulanıklığı çağı” diye adlandırmak çok da yanlış olmaz. Özellikle internet üzerinden yayılan enformasyon -ki kimileri buna bilgi de diyor- bu bulanıklığın ana kaynağıdır. İnsan denen varlık, asırlardır bilginin ne olduğunu araştırmış ve kesin bilgiye ulaşma çabası içinde olmuştur.

Bu bağlamda <ı>bilgi felsefenin ana ilgi alanlarından biri olmuştur. Felsefe bilginin doğasının yanı sıra kapsam ve kaynağıyla da ilgilenmiştir. Bilgilerin doğruluğunun sorgulanması felsefenin daha doğru bir söylemle bilgi felsefesinin(epistemoloji) en çok üzerinde durduğu konulardan biridir. Bilgi denen kavramı ele aldığımızda doğruluk, gerçeklik ve temellendirme gibi diğer başka kavramlar karşımıza çıkar. Bilgi, özne ve nesne arasındaki bağ bize doğru kavramını verir. İnsan nesneye yöneldiği zaman bilgi oluşur. Ancak doğru bilginin mümkün olup olmadığı felsefe tarihinde karşılaşılan an büyük sorunlardan biridir. Doğruluk bilgiye ait olan bir özelliktir. Ancak gerçeklik ise nesnel dünyaya ait bir varlığın özelliğidir. Bilginin bir diğer temel kavramı ise “temellendirme” dir. Başka bir deyişle bilginin gerekçeleri vardır. 


Alıntıdır......................

21.yüzyıl “bilgi çağı” diye adlandırılmakla birlikte, teknolojik gelişmelerin de yardımıyla “bilgi bulanıklığı çağı” diye adlandırmak çok da yanlış olmaz. Özellikle internet üzerinden yayılan enformasyon -ki kimileri buna bilgi de diyor- bu bulanıklığın ana kaynağıdır. İnsan denen varlık, asırlardır bilginin ne olduğunu araştırmış ve kesin bilgiye ulaşma çabası içinde olmuştur.

Bu bağlamda <ı>bilgi felsefenin ana ilgi alanlarından biri olmuştur. Felsefe bilginin doğasının yanı sıra kapsam ve kaynağıyla da ilgilenmiştir. Bilgilerin doğruluğunun sorgulanması felsefenin daha doğru bir söylemle bilgi felsefesinin(epistemoloji) en çok üzerinde durduğu konulardan biridir. Bilgi denen kavramı ele aldığımızda doğruluk, gerçeklik ve temellendirme gibi diğer başka kavramlar karşımıza çıkar. Bilgi, özne ve nesne arasındaki bağ bize doğru kavramını verir. İnsan nesneye yöneldiği zaman bilgi oluşur. Ancak doğru bilginin mümkün olup olmadığı felsefe tarihinde karşılaşılan an büyük sorunlardan biridir. Doğruluk bilgiye ait olan bir özelliktir. Ancak gerçeklik ise nesnel dünyaya ait bir varlığın özelliğidir. Bilginin bir diğer temel kavramı ise “temellendirme” dir. Başka bir deyişle bilginin gerekçeleri vardı