Cevap :

XIII. yüzyılın ikinci yarısında Moğollar'ın baskısı sonucu Anadolu'da, Anadolu Selçuklu devleti çökmüş, meydana gelen karışık ortamda, XIII. yüzyılın sonu ile XIV. yüzyılın başlarında yeni siyasi yapılar ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri olan Osmanlılar, kısa zamanda gelişerek altı asır sürecek bir imparatorluk kurmuşlardır. Türk-İslam ve dünya tarihinde çok önemli bir yer tutan Osmanlı Devleti'nin, kuruluşu, gelişimi, menşei ve meşruluğu üzerine tartışmalar çıkmıştır. Osmanlılar'ın ilk dönemlerine ait belgelerin olmayışı, bu dönemlere ait bilgilerin ancak XV. yüzyıla ait belgelerle sınırlı kalması, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu üzerine yapılan araştırmaların konuyu tam olarak aydınlatmasını yetersiz kılmış ve kuruluşu, gelişimi, menşei üzerine çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 
Osmanlı Devleti'nin kuruluşu üzerinde, özellikle XX. yüzyılın başında yerli ve yabancı araştırmacılar çokça durmuşlar ve  400 atlıdan cihan devletine geçişin sırlarını araştırmışlardır. Osmanlı Devleti'nin kuruluşu hakkında yapılan çalışmalar, romantik milliyetçiliğin tesirleri ile XX. yüzyılın ikinci yarısında büyük bir ivme kazandı. P. Wittek, H. A. Gibbons, J. Marquadrt, F. Köprülü, Z. V. Togan, H. İnalcık gibi tarihçilerin kaleme aldığı ve kuruluş ile ilgili ileri sürdükleri nazariyeler uzun süre tarihçileri meşgul etti. Bugün dahi Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ile ilgili öne sürülen yeni görüşler bu nazariyelerden etkilenmiştir. Biz bu makalede Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ile ilgili Batılı ve Türk tarihçilerinin  görüşlerini sizlere takdim ediyoruz.