Cevap :

Çağımızdaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler toplum ve insan yaşamını çok boyutlu olarak etkilemiştir. Yaşam standartları da yeni teknoloji ve araçlar sayesinde yükseliş göstermiştir.
Dünyadaki tüm ülkelerde ve özellikle de gelişmekte olan ülkelerde şehirli nüfusun ve otomobil sayısının hızlı artışı mevcuttur. Bu hıza yetişemeyen alt yapı faaliyetleri trafik kazalarının artışını beraberinde getirmiştir. Trafikte ve ulaştırmada ana unsur insandır. Toplumumuzda trafik kazalarının asgariye indirilmesi, düzenli ve güvenli bir trafik ortamının tesis edilmesi, trafik kurallarına alışkanlık kazandırılması ancak trafikte ana unsur olan insana trafik kültürünün kazandırılması ile mümkündür. Ülkemizde son 15 yılda meydana gelen trafik kazaları nedeni ile yaklaşık 120.000 vatandaşımız yaşamını yitirmiş ve yaklaşık 1.5 milyonu aşkın vatandaşımız yaralanmış yada sakat kalmıştır. Bu dönem içerisinde trafik kazalarında bir yakınının kaybı yada sakat kalmasıyla yaklaşık 8 milyon kişi etkilenmiştir. Toplumsal bir sorun haline gelen Trafik kazalarına sebep olan faktörler insan ,taşıt, yol , çevre, iklim vb. olarak sayılabilir. Ancak insan faktörü ana unsur olup; sürücü, yolcu ve yaya hataları olarak üç başlıkta toplanabilir.
Kazaların azaltılabilmesi için ilk şart insanları trafik konusunda bilinçlendirmek ve eğitmektir. Trafik kurallarına uyumu sağlamanın önemli bir unsuru eğitimdir. Eğitilmiş insan toplum kurallarına uyan insandır. Trafik eğitiminde sürücülerde beklenilen yönde değer tutum ve davranış değişikliğinin sağlanması ve insanlarımıza yeni bir bakış anlayış ve uygun ahlaki değerler kazandırılması için programlarında yenilenmesi kaçınılmaz olmuştur. Trafik sorununa çözüm getirilmesi demek insan unsuruna yatırım yapılması demektir.
Bu amaçlar doğrultusunda Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü olarak 2000 yılından bu yana düzenli olarak halkımızın Trafik bilincini geliştirmek trafikte gerek sürücü gerekse yaya olarak karşılaştığımız risk ve tehlikelere karşı dikkat çekmek amacı ile okullarımızda öğrencilere, çeşitli ortamlarda ticari araç şoförlerine (taksi, kamyon, tanker, otobüs, minibüs şoförlerine) sürücü eğitim seminerleri verilmektedir. Özellikle 2003 öğretim yılının başlangıcı itibariyle Ankara ili genelinde yaklaşık 650 ilköğretim okulunda 120.000 öğrenciye trafik konusunda eğitimli personelimiz tarafından trafik eğitimi verilmesi planlanmıştır. Bununla beraber her öğrencimize de üzerlerinde isimleri yazılı birer kimlik kartı verilmek suretiyle de polis - öğrenci işbirliği sağlanması hedeflenmiştir.
Trafik sorununun kültür yönünden değerlendirilmesi sonucunda, kurallara uyumu sağlamak için “eşitlik ilkesi” doğrultusunda hiçbir makam siyasi faktör gözetmeksizin devletin ve halkın bütününün kurallara uymasının sağlanması gerekmektedir. Uygulamada insana değer veren ahenk ve ortaklık içinde çalışan sistem yaklaşımı boyutunda yapılanma gerektirmektedir. Günümüzde sık kullanılan “Trafik Terörü ve Trafik Canavarı” söylemleri, toplumun trafik konusunda yanlış değerlendirmeleri sonucu ortaya çıkan ifadelerdir. Bu çeşit söylemler, halkımızın trafik konusundaki sorumluluğunu yok sayan, bir insan tipini oluşturmaktadır. Bunun aksine herkesi potansiyel suçlu yapmak yerine kurallara uyulmama nedenleri bilimsel olarak araştırmalı ve bu sorun Toplum Destekli Polislik Yaklaşımları ile çözülmelidir. İşte bu bilinç ve yaklaşımlarla, çağdaş Türkiye’nin başkenti olan ve 1 milyon kayıtlı aracın bulunduğu Ankara ilinde görev yapan Trafik personeli olarak hizmetlerin en iyi şekilde yürütülmesi için toplam kalite anlayışı içerisinde müşteri odaklılık temel alınmıştır. Trafik sorununu, toplumla birlikte düşüncesinden hareketle, toplumdaki tüm birey, kurum, kuruluş, basın, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve başta herkesin trafik bilincine erişip sorunları paylaşmasıyla çözülebileceğine inanarak, bu anlamda verilen görevleri ve sorumluluklarımızı bilerek en iyi şekilde yapmaktayız.