Cevap :

Argo doğal bir dilin, özel topluluklar tarafından yaratılan toplumsal alt türlerinden birisidir. Yapısı bakımından genel dilden ayrılmayan argo, çoğunlukla gündelik sözcüklere olağandışı anlamlar yüklenmesiyle oluşur. Toplumun aşağıladığı, yasakladığı işleri, ilişkilire ve nitelikleri belirten anlamların genel dildeki sözcüklere eklenmesiyle, belli bir topluluğun üyeleri arasında, öbür bireylerin anlayamayacağı dilsel bir bağlantı kurulur bu bakımdan argo, gizli bir bildirişim aracı olarak kulanılan özel bir il biçiminde tanımlanabilir.
Argo

Gündelik dilde kullanılan sözcüklere eğretileme yoluyla yeni anlamlar verilmesi, argonun oluşması için yeterlidir. Bir başka deyişle, argoda ortak dilden bağımsız yeni biçimler yaratılmadığı gibi, ortak dile özgü dilbilgisi kuralları da, değiştirilmez. Çünkü, aktarılacak bildiriyi gizlemek için, yalnızca sözcük anlamları değiştirilmeden, hecelerin başına ya da sonuna belirli anlamsız biçimler ekleme yoluyla da bir ölçüde gizli bir anlatıma gidilebilir.

Argo, belli bir kesimin, genellikle de belli bir meslekten olan kişilerin kendi aralarında oluşturup konuştukları, bu nedenle ortak dili konuşan diğer insanların anlayamadığı özel dile argo (Alm: Argot, gaunesprache; Fr: argot; Ing: slang) adı verilir.

Yapı bakımından içinden çıktığı ortak dilden farklı olmayan argo da, her dil gibi, sürekli olarak değişir, gelişir. Kimi sözcükleri ölür, toplumsal gelişmelere göre yeni sözcükler kazanır.

Argo terimi, eskiden, daha çok kaba dil karşılığı olarak külhanbeyi, ayak takımı ağzı için kullanılırdı. Bu anlayış büyük ölçüde değişmiştir. Bugün, külhanbeyi, hırsız, denizci, şoför argosu yanında esnaf, sanatçı argoları da ortaya çıkmıştır.
Argo sözcükler, ortak dilin ya da bir yabancı dilin sözcüklerine özel anlamlar yükleyerek, yabancı dilden alınan bazı sözcüklerin yapısını bilinçli olarak bozarak elde edilir.

Argo, sanıldığının tersine, anlam değişiminin güçlü olduğu, nükteli, etkili bir dildir. O kadar ki, argo sözcükler, öbekler, zamanla ortak dilin söz varlığına da girer, ulusça kullanılır. Örneğin, dümen (hile, dolap), dümen yapmak, yelkenleri suya indirmek, dikine tıraş (yalanlarla dolu gevezelik), palavra (uydurma söz ya da haber; uzun ve boş konuşma), omuzlamak (alıp götürmek), yuvarlamak (bir şey yemek), boşlamak (vazgeçmek, peşini bırakmak), kırmak (okuldan kaçmak), inek (çok çalışkan olmak) gibi sözcük ve öbekler argodan anadilimize geçmiştir.