Cevap :
'Zaman/ tutsak camın içinde/ çekiyor/ kum tanelerinden tesbihini/ yürüyor/ bir aşağı/ bir yukarı'' kitabına ismini veren 'Kedi Tedirginliği' şiirinin açılış dizelerinde bir evin (insanın) kendine kapanmasına tanık oldum ki günümüzde de kapanmaların olduğu bir zamanı yaşıyoruz. Evlerin ve nesnelerin bizlerle yaşadıkça insanlaşma halleriyle yani bir anlamda şiirle ilk karşılaşma ne zaman oldu?
- Edebiyatla karşılaşmam biraz daha geçtir, sinemaya göre. Lise yıllarında o zamanki TRT2'nin etkisiyle ki bir sinematek gibiydi, sinemaya çok yakınlaştım. Yoğun bir film izleme dönemiydi. Edebiyat ise lise bittikten sonra girdi hayatıma. İki üç yıl herhangi bir fakülteyi kazanamamış olmanın çok artısını gördüm. O dönem, zamanımın büyük çoğunluğunun okumayla geçtiği, kendi kütüphanemi oluşturmaya başladığım, fotoğrafa başladığım, resmin, fotoğrafın, sinemanın, edebiyatın iç içe geçtiği bir dönem oldu. Uzun ve verimli bir tanışma dönemi, edebiyat ve sanatla. Fotoğraf çektiğim, film izlediğim, okuduğum ama henüz yazmadığım bir dönem, sinema üzerine yazdığım bir iki yazı dışında. Yazmayı hep erteledim; tanımayı, öğrenmeyi, biriktirmeyi öne alarak. Divan edebiyatı, halk edebiyatı ile karşılaştığım kısa bir akademik hayatım da oldu, onları da bir kazanım olarak koyup bir yana uzun bir süre sadece okuyarak ve izleyerek bekledim. 2000'lerin başında şair Veysel Çolak ve Şiir Atölyesi ile tanışma döneminden sonra kalemimin ucu açıldı ve yazma serüveni başladı. İlk şiir 2002'de göründü dergide. O zamandan bu yana serüven devam ediyor ve 2012; hıdrellezde tuttuğum dileğin gerçekleştiği yıl. Şiirle karşılaşmamda eğitimli bir göze sahip olmanın çok faydasını gördüm, bakmayı bilmenin faydasını. Daha sonra da her yeni şiirde görüntüler elimden tuttu.
Zaman/ tutsak camın içinde/ çekiyor/ kum tanelerinden tesbihini/ yürüyor/ bir aşağı/ bir yukarı'' kitabına ismini veren 'Kedi Tedirginliği' şiirinin açılış dizelerinde bir evin (insanın) kendine kapanmasına tanık oldum ki günümüzde de kapanmaların olduğu bir zamanı yaşıyoruz. Evlerin ve nesnelerin bizlerle yaşadıkça insanlaşma halleriyle yani bir anlamda şiirle ilk karşılaşma ne zaman oldu?
- Edebiyatla karşılaşmam biraz daha geçtir, sinemaya göre. Lise yıllarında o zamanki TRT2'nin etkisiyle ki bir sinematek gibiydi, sinemaya çok yakınlaştım. Yoğun bir film izleme dönemiydi. Edebiyat ise lise bittikten sonra girdi hayatıma. İki üç yıl herhangi bir fakülteyi kazanamamış olmanın çok artısını gördüm. O dönem, zamanımın büyük çoğunluğunun okumayla geçtiği, kendi kütüphanemi oluşturmaya başladığım, fotoğrafa başladığım, resmin, fotoğrafın, sinemanın, edebiyatın iç içe geçtiği bir dönem oldu. Uzun ve verimli bir tanışma dönemi, edebiyat ve sanatla. Fotoğraf çektiğim, film izlediğim, okuduğum ama henüz yazmadığım bir dönem, sinema üzerine yazdığım bir iki yazı dışında. Yazmayı hep erteledim; tanımayı, öğrenmeyi, biriktirmeyi öne alarak. Divan edebiyatı, halk edebiyatı ile karşılaştığım kısa bir akademik hayatım da oldu, onları da bir kazanım olarak koyup bir yana uzun bir süre sadece okuyarak ve izleyerek bekledim. 2000'lerin başında şair Veysel Çolak ve Şiir Atölyesi ile tanışma döneminden sonra kalemimin ucu açıldı ve yazma serüveni başladı. İlk şiir 2002'de göründü dergide. O zamandan bu yana serüven devam ediyor ve 2012; hıdrellezde tuttuğum dileğin gerçekleştiği yıl. Şiirle karşılaşmamda eğitimli bir göze sahip olmanın çok faydasını gördüm, bakmayı bilmenin faydasını. Daha sonra da her yeni şiirde görüntüler elimden tuttu.