Cevap :

sokrates-platon öğretisini sürdüren akademiokulunun güttüğü şüpheciliğe akademi şüpheciliği denir. okulun, platon'dan sonraki öğretmenleri krates, arkesilaos ve karneades her sonucu şüpheyle karşıladıkları için kesin bilgiler öğretmemişler, sadece doğruyla yanlışı ayırt etme bilgisini öğretmekle yetinmişlerdir. akademi şüpheciliği kendiliğinden hiç bir şey söylemez, sadece sokrates'in yöntemine uyarak doğru düşünce yeteneğini geliştirmekle yetinir. arkesilaos, sokrates'in "bir şey biliyorum, o da hiç bir şey bilmediğimdir" sözünü, "hiç bir şey bilmediğimi de kesin olarak bilmiyorum" sözüyle değiştirerek şüpheciliğini belirtmektedir.

17. yüzyıl felsefesiRönesans'ın etkisiyle ortaya çıkan gelişmelere dayanarak, Yeniçağ düşüncesinin temellerini atmak üzere ortaya çıkan felsefe eğilimidir. Rönesansın ortaya koyduğu düşünsel gelişmeleri ve belirsiz kavram içeriklerini kullanan 17. yüzyıl düşünürleri, felsefi formüllerini tam bir sağlamlık ve kesinlik içinde ortaya koyma arayışı içinde olmuşlar ve ortaya koydukları çalışmalarla sistematik felsefeyi yeni bir derinlikle temellendirmişlerdir. Aydınlanma çağı düşüncesinin ilkeleri ve temel kavramları büyük ölçüde 17. yüzyıl felsefesinde hazırlanmıştır.


18. Yüzyıl Felsefesi Nedir 17.yy durulma dönemiydi. 18.yy ise yeniden hareketliliğin yaşandığı aydınlanma dönemidir. Bu dönemde insan kendi aklıyla dine ve geleneklere bağlı kalmadan kendi hayatınıaydınlatmaya çalışmıştır. Bu anlayış aslında Rönesans’ta başlamıştır. Fakat 17.yy’da duraklamaya uğramış ve bu yüzyılda bu anlayış doruk noktasına ulaşmıştır. 

Aydınlanma ile insan, kendi aklı ile düştüğü bu durumdan yine kendi aklı ile kurtulacaktır. Aydınlanma felsefesi metafizik konularla şiddetle savaşır. Bu dönemde akla aşırı bir güvenbeslenerek, geleneklerden ve dinden kurtulup, insanın kendi kaderini yine kendisinin belirleyeceğine inanılır. Akla beslenen aşırı güvenle devlet, toplum, din ve eğitim yeniden düzenlenmeye çalışılmıştır.