Cevap :

KLASİK DÖNEM

 

Edebiyatta olduğu gibi müzikte de "klasik" teriminin kullanılışı 1800 lü yıllara rast gelir. 1700' lerin ortaları ile 1800' ler klasik müzik için çok önemli bir çağdır ve "Aydınlanma Çağı" olarak anılır. 
Klasik çağın ilk dönemine Bach tarzı hakimdir. İkinci yarıdaysa Haydn; Mozart ve Beethoven ile birlikte, farklı tarzları ve yaratıcılıklarıyla Viyana'yı Avrupa'nın müzik merkezi haline getirirler. Bu besteciler 18. yüzyılın ikinci yarısıyla özdeşleşir. Özellikle Bach, ortaçağdan ve Rönesans’tan devraldığı müzik kültürünü  zirveye ulaştırmıştır. Ancak Bach’ın ölümünden hemen önceki ve hemen sonraki dönemlerde Bach’a oranla kesin bir yüzeysellik görülür. Eserlerdeki kompozisyonların zayıflığı, ancak yeni bir çokseslilik, yeni bir yoğunluk ve yeni bir müzik düşüncesi getiren Haydn ve Mozart dehaları sayesinde 1780’ e doğru telafi edilecektir. Haydn ve Mozart yetişme döneminde eserlerinin tek bir notasını bile bilmedikleri Bach’ın üslubundan çok uzaktır.

ROMANTİK DÖNEM

 

Romantizm dönem olarak, 19. yüzyılın başlarından 20. yüzyılın başlarına kadar geçen süreyi kapsar. Genel anlamıyla sanattaki romantizm akımının birçok teması müzikte de yerini almıştır.
19. yüzyılla birlikte besteciler eserlerini yazarken romantik romanlar ve dramalardan etkilenmeye başlamışlardır. Bu özellikle opera ve senfonik şiirlerde göze çarpmaktadır.

 

Romantik dönemde de farklı yenilikler ortaya çıkmış ve müzik yeniden kendini keşfetmiştir. Uzun ve açıklayıcı melodiler, renkli armoni, çalgıların çeşitliliği, ritmlerdeki özgürlük ve esneklik en önemli değişimlerdi. Ancak müzikal formda çok fazla bir yenilenme söz konusu değildir. Bu dönemde eser veren bestecilerin en önemli özellikleri; önceki dönem müziğine duydukları saygı ve geçmişten beri süregelen katı müzik kurallarına sıkı sıkıya bağlılıklarıdır. L.V. Beethoven dünyanın ilk romantiği olarak kabul edilir ve hem klasik, hem romantik dönem bestecisidir. Beethoven' ın klasik ve romantik akımları birbirine bağlayan müziğinin ardından, çağdaşları sayılan Weber, Brahms, Tchaikovksy, Bruckner, Schubert ve Rossini ilk katıksız Romantikler kuşağı olarak bilinir ve Romantik dönemi gerçek anlamıyla başlatan da onlar olmuşlardır. Bu bestecilerin 1830'larda ölmesiyle ikinci kuşak Romantikler döneme ağırlıklarını koymuşlardır.