Cevap :
Mekanik saatinn makinesinin govdesi platin adi verilen bir ana govdenin uzerine yerlestirilen cark mekanizmalarinin hareketiyle olusuyor.
Kurmali saatlerde el ile kurulan otomatik saatlerde ise iceride donen bir rotor adi verilen yarim daire seklindeki parcanin kol hareketleriyle donusuyle olusturulan enerjinin yine bir cark icinde yer alan celik yayi germesiyle diger carklara balancoire dedigimiz yuvarlak bir parcanin ufff yahu biraz anlasilmaz oldu dur yeniden yazayim.
Kurmali saatlerde kurma kolu ile saati kuruyorsun. Bu kurma islemi bir cark icindeki celik yassi bir tel yayi geriyor. Bu yay carki dondurmeye basliyor ve enerji saate iletilmis oluyor.
Otomatik saatte ise bu islemi minik bir bilya etrafinda kol hareketleriyle donen yarim daire seklinde bir rotor yapiyor.
Daha sonra bu enerji balance dedigimiz bir carki dondururken bu cark coque denen bir parcanin ileri geri hareketleriyle ileri geri donmeye basliyor ve diger carklarla bu hareket igneye iletiliyor;
Vay beee cok zormus anlatmak tabi bir saat ustasi daha iyi anlatir.
Ama sunu bilelim ki mekanik bir saat fonksiyonlarina gore 150-ile 650 adet ve ancak kimisi mikroskopla gorulebilecek buyuklukte metal parcalar ve carklardan olusur.
Mekanik saatler için bulunan mekanizma, ağırlığın asılı olduğu ipi ya da zinciri kısa aralıklarla tutan ve bırakan bir vargel düzenidir ve tüm modern saatlerin de ortak özelliğidir. Böylece, kısa aralıklarla duran ve inen bir ağırlık, saat mekanizmasını günün uzunluğuna ya da kısalığına bağlı olmaktan kurtarıyordu.
Bu mekanizmanın en eski türü "kamalı" olarak biliniyor. Ucuna ağırlık bağlı iki yanından atlamalı olarak tırnaklarla donatılmış bir metal çubuk ve yatay olarak gidip gelen bir milden oluşan mekanizmada, her gidişte bir tırnak salıveren bir düzen oluşturulmuş ve milin ivmesi de dış ucuna takılmış bir ağırlıkla kontrol edilmiş. Ağırlık uzağa çekilince salınım hızlanıyor, yaklaştırılınca da yavaşlıyor. Böylece, başlangıçta dakikaların ve daha sonra da saniyelerin belirlenmesi mümkün olmuştur.