Cevap :
Taşıt araçları üzerinde kullanılan direksiyonların amacı aracı istenilen yönde gidişe yöneltmek ve gidişi kontrol altında bulundurmaktır. Taşıtlarda hareket daha çok bir düzlemsel harekettir ve dönme hareketini de bir dönme merkezi etrafında yapılan bir hareket olarak belirlemek mümkündür. Bu dönme merkezine ani dönme merkezi de denebilir. Dönme sırasında tekerlek aks uzantılarının ani dönme merkezinden geçmesi iyi bir dönüş için gereklidir. Bu bakımdan tekerleklerin dönme sırasında saptırılması ve bu durumun gerçekleştirilmesi lazımdır. Ancak tekerleklerin tümünün saptırılmasına gerek kalmadan da aks uzantılarının ani dönme merkezinden geçirilmesi mümkündür.
Taşıtlarda manevra kabiliyeti ya da dönebilme yeteneği, tekerleklerin dönebildiği minimum yarıçaptır. Bu yarıçapın küçüklüğü oranında taşıt keskin dönüş yapar. Dönüş yarıçapını küçültmenin bir yolu arka tekerlekleri de saptırmaktır. Yani arka tekerleklere de direksiyon uygulanarak önlere yardım sağlamakla dönüş daha keskin hale getirilebilir. Fakat böyle bir durumun gerçekleştirilmesi aracın stabilitesine etkir. Onun için ancak düşük hızlarda dört tekerin birden direksiyon çalışmasına katılması iyi sonuç verebilir.
Otomobiller de en çok kullanılan mekanik tip direksiyonlarda dişli kutusu oranı azaltılarak direksiyon simidine uygulanan giriş kuvveti azaltılmış olur fakat bu durum gittikçe çoğalan yan tesir etkisini ortaya çıkaracağından direksiyon simidini döndürme işi daha uzun sürecektir. Bu nedenle araç virajı alırken hızı azaltılmalıdır, bu hareket ise yol hissi çok olan şoförler tarafından güvenli bir şekilde yapılmayabilir.
Bilindiği gibi eğimli yollarda, taşıt ağırlığı öne doğru kayarak direksiyonun dönmesini zorlaştırır, ayrıca bunun yanında kalın radyal lastiklerin, geniş taban lastiklerin kullanılması başlangıçta büyük bir statik torku gerektirir Virajlardaki yol hissinin daha iyi olması, statik torkun daha kolay elde edilmesi ve taşıt ağırlığının meyilli yollardaki etkisini tok etmek için hidrolik güç yardımlı direksiyon sistemleri dizayn edilmiştir.
Hidrolik direksiyon sistemlerinin kullanılması 1900’lü yılların başına uzanır. Araçların büyümesiyle birlikte yönlendirme için gerekli kuvvetler artmış olup manuel yönlendirme sırasında sürücü ile tekerlek arasında bir takım dişli, hidrolik, pnömatik vs. mekanik sistemlerin konulması kaçınılmaz olmuştur. Hidrolik yardımlı direksiyonlar direksiyon döndürme kuvvetini azaltarak şöfere aracı daha kolay yöneltme imkanı vermektedir. Bu sistemler direksiyon simidini döndürmeyi kolaylaştırmalı fakat şoförün direksiyon hissini edinmesini sağlamalıdır. Sürüş esnasında, aracın tekerlekleri tarafından yoldan dolayı oluşacak dirençleri direksiyon simidine iletir. Şoför bu hisse göre önceden davranarak aracı istenilen noktada döndürmeye çalışır. Hidrolik yardımlı direksiyonlar yol hissini yaratabilmek amacıyla sistemde 5-15 N kadar bir dönüş kuvvetini gerektirecek şekilde yapılmışlardır (1).
Sürüş konforunu artırmak için modern otomobillerde geniş tabanlı ve düşük basınçlı lastikler kullanılmakta, bunun sonucunda da yol yüzeyi ve lastikler arasındaki sürtünmenin artması nedeniyle daha fazla direksiyon eforu gerekmektedir. Direksiyon eforu, direksiyon dişlisinin dişli oranının artması ile azalabilir.
Bununla birlikte, araç döndürüldüğü zaman daha büyük bir direksiyon simidi dönme hareketine neden olacaktır ve bu keskin virajları dönmeyi zorlaştırır. Bu nedenle direksiyon eforu küçük tutulmak istendiğinde bazı yardımcı düzeneklere ihtiyaç vardır.
Diğer bir ifadeyle eskiden sadece büyük kapasiteli araçlarda hidrolik direksiyon sistemi kullanılırken günümüzde küçük kapasiteli binek otomobillerde de hidrolik direksiyon sistemi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Taşıt araçları üzerinde kullanılan direksiyonların amacı aracı istenilen yönde gidişe yöneltmek ve gidişi kontrol altında bulundurmaktır. Taşıtlarda hareket daha çok bir düzlemsel harekettir ve dönme hareketini de bir dönme merkezi etrafında yapılan bir hareket olarak belirlemek mümkündür. Bu dönme merkezine ani dönme merkezi de denebilir. Dönme sırasında tekerlek aks uzantılarının ani dönme merkezinden geçmesi iyi bir dönüş için gereklidir. Bu bakımdan tekerleklerin dönme sırasında saptırılması ve bu durumun gerçekleştirilmesi lazımdır. Ancak tekerleklerin tümünün saptırılmasına gerek kalmadan da aks uzantılarının ani dönme merkezinden geçirilmesi mümkündür.
Taşıtlarda manevra kabiliyeti ya da dönebilme yeteneği, tekerleklerin dönebildiği minimum yarıçaptır. Bu yarıçapın küçüklüğü oranında taşıt keskin dönüş yapar. Dönüş yarıçapını küçültmenin bir yolu arka tekerlekleri de saptırmaktır. Yani arka tekerleklere de direksiyon uygulanarak önlere yardım sağlamakla dönüş daha keskin hale getirilebilir. Fakat böyle bir durumun gerçekleştirilmesi aracın stabilitesine etkir. Onun için ancak düşük hızlarda dört tekerin birden direksiyon çalışmasına katılması iyi sonuç verebilir.
Otomobiller de en çok kullanılan mekanik tip direksiyonlarda dişli kutusu oranı azaltılarak direksiyon simidine uygulanan giriş kuvveti azaltılmış olur fakat bu durum gittikçe çoğalan yan tesir etkisini ortaya çıkaracağından direksiyon simidini döndürme işi daha uzun sürecektir. Bu nedenle araç virajı alırken hızı azaltılmalıdır, bu hareket ise yol hissi çok olan şoförler tarafından güvenli bir şekilde yapılmayabilir.
Bilindiği gibi eğimli yollarda, taşıt ağırlığı öne doğru kayarak direksiyonun dönmesini zorlaştırır, ayrıca bunun yanında kalın radyal lastiklerin, geniş taban lastiklerin kullanılması başlangıçta büyük bir statik torku gerektirir Virajlardaki yol hissinin daha iyi olması, statik torkun daha kolay elde edilmesi ve taşıt ağırlığının meyilli yollardaki etkisini tok etmek için hidrolik güç yardımlı direksiyon sistemleri dizayn edilmiştir.
Hidrolik direksiyon sistemlerinin kullanılması 1900’lü yılların başına uzanır.