Cevap :
NSÜLİN VE GLİKOZ: İnsan organizması için çok önemli olan maddelerden biri de “Glikoz”dur. Bilindiği gibi, glikoz bir karbonhidrattır ve vücutta en çok ve en kolay kullanılan enerji hammaddesidir. Glikoz vücut hücrelerinde yakılıp karbondioksit, su ve enerjiye çevrilir. Kanın glikoz yoğunluğu 100 mi kanda 90-110 mg ‘dır. Bu yoğunluğun sürekli aynı sınırlar arasında korunması gerekmektedir. Kanın glikoz yoğunluğundaki artış ya da düşüşler organizmada çeşitli bozukluklara neden olmaktadır. Glikoz yoğunluğundaki değişikliklerden en çok ve en ağır biçimde etkilenen organ sinir sistemidir. Çünkü sinir sistemi ve bunun yanı sıra gözünretina tabakası enerji gereksinimlerini hemen hemen yalnız glikozla karşılarlar. Bu nedenle sinir sisteminin glikoz azlığına [hipoglisemi) dayanıklılığı çok azdır. Kan glikozu 70 mg altına düştüğünde, sinirlilik, huzursuzluk, zihin dağınıklığı, titreme ve kısa süreli kramplar gibi belirtiler ortaya çıkar. Glikoz yoğunluğu daha da düştüğünde yaygın kasılmalar ve tam bir bilinç kaybı gelişir. Glikoz azlığından kaynaklanan bu tablolar “Hipoglisemik koma” olarak bilinir. Bu belirtiler ortaya çıktığında hastaya hemen glikoz verilmelidir. Çünkü beyindeki sinir hücreleri glikozsuzluğa uzun süre dayanamazlar. Beyin hipoglisemiye {hipogliseminin şiddetine bağlı olarak) en fazla birkaç saat dayanabilir. Kanın glikoz yoğunluğundaki azalma kadar artma da tehlikelidir. Kan glikoz düzeyi yükseldiğinde, kanın ozmotik basıncı hücrelere göre çoğalır. Bu durum hücrelerin kana doğru sıvı kaybetmelerine neden olur. Bu durumdan da en fazla etkilenenler yine sinir hücreleridir. Kan glikozunun artması yani hiperglisemi de tıpkı hipoglisemi gibi bilinç kaybına neden olur, Buna “Hiperglisemik koma” ya da “Diabetik koma” denir. Besin yoluyla alman glikoz, vücudun enerji gereksinimini karşılamak için kullanılır. Fazla glikoz ise “Glikojene” dönüştürülüp, bu biçimiyle depo edilir. Vücuttaki en büyük glikojen deposu karaciğer ve kaslardır. İnsülin vücuttaki glikozun kullanımı ve depolanması üzerine etkili olan bir hormondur. İnsülin hormonu kandaki glikozun kas ve yağ hücrelerine girişini kolaylaştırır.
en iyi notu veriirsen sevinirim
Yağ, oda sıcaklığında yüksek vizkoziteye sahip, yüksek miktarda karbon ve hidrojen içeren, suyla karışmayan ancak diğer yağlarla kolayca karışabilen maddelerdir. Yağlar yiyecek, yakıt, boya, makina sanayi dahil birçok değişik amaçla kullanılırlar.
Organik yağlar
Organik yağlar bitkiler ve hayvanlar dahil çeşitli canlı ve organizmaların çeşitli organik süreçlerden geçirilmeleri sonucu elde edilir. Kimyasal açıdan yağ sözcüğü muğlak bir kavramdır. Bilimsel açıdan daha doğru olan sözcük lipit sözcüğüdür. Yağ, mum, kolesterol, steroid, yakıt gibi birçok madde bilimsel açıdan lipit sayılırlar. Lipitleri diğer maddelerden ayıran en önemli unsur suyla karışmamaları ve diğer lipitlerle kolayca karışmalarıdır. Lipitler yüksek oranda hidrojen ve karbon içerdikleri halde diğer organik maddelere göre çok daha az oranda oksijen içerirler.Glikojen: İnsan ve hayvan vücudundaki karbonhidratın depolanmış şeklidir. Gerektiğinde hemen kullanılabilecek yedek enerjidir. İnsan vücudunda 350 g. civarında glikojen vardır. En fazla karaciğer ve kaslarda bulunmaktadır.Kurumaya ve mantarda da bulunduğu bilinmektedir. Çalışma sırasında glikojen ATP (adenozin trifosfat) üretmek için glikoza dönüşür. Karbonhidratların glikojen olarak depolanması sırasında 1 g glikojen 2.8 cc su tutmaktadır.
alıntı