Cevap :

Cumhuriyet; devleti yönetme (egemenlik) hakkının millete ait olduğu ve milletin de bu hakkını belirli bir süre için seçtiği temsilciler aracılığıyla kullandığı yönetim şeklidir. Cumhuriyetçilik ise devlet rejimi olarak cumhuriyeti benimsemek ve korumaktır.

Cumhuriyet, Atatürk tarafından; “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare” olduğu için ilan edilmiştir. 

Cumhuriyet yönetimi 1923 yılından itibaren Anayasa'ya eklenmiştir ve Anayasa'nın birinci maddesidir. Anayasa'nın ikinci maddesinde de Cumhuriyetin nitelikleri belirtilmiştir. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti:İnsan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Demokratik, Laik, Sosyal bir hukuk devletidir.

Atatürk demokratik cumhuriyeti benimsemiştir. “Demokrasinin tam ve en belirgin şekli cumhuriyettir.” demiştir. Atatürk, cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etmiştir. Böylece ülkenin sürekli yenileşme ve çağdaşlaşma içinde olmasına çalışmıştır.

Halkin kendi kendisini yönetmesi ilkesine dayanir. Çok partili sistemi öngörür. Türk Inkilabinin siyasal görünüsüdür.

Cumhuriyetçilik; Devlet baskaninin belli bir süre için seçilerek is basina geldigi devlet ya da yönetim biçimidir.

Cumhuriyet yönetimlerinin temeli seçimdir.

Egemenligin halka ait oldugu tek yönetim biçimidir.

Cumhuriyet rejiminde yasalari koyacak kisiler, yani meclis seçim ile belirlenir.

Sinif ve cins ayrimi olmaksizin herkesin yönetime katildigi yönetim biçimidir.

Kisaca halkin kendi kendisini yönetebildigi, egemenligin ulusa ait oldugu ve herkesin esit haklara sahip ve özgürce haklarini kullandigi yönetim biçimidir.  



Atatürk’ün gerçekleştirdiği bütün ilke ve inkılaplar Milletimizin çağdaş ve ileriye dönük bir çizgide ilerlemesi manasını taşır. Cumhuriyetçilik ilkesi en basit ve anlaşılır manasıyla halkın kendi kendisini yönetmesidir. Yani bir ülke sınırları içerisinde bulunan halkın, kendi huzur ve güvenini sağlayacağına inandığı kişileri seçme özgürlüğüdür. Dolayısıyla seçme ve seçilme hakkının verildiği demokratik bir rejim sistemidir cumhuriyet. Bu rejim sisteminde, insanlar arasındaki kuralların işlerliğinin sağlanması hukuk kuralları ile gerçekleşir.

Anayasaya dayalı olan hukuk kuralları, hiç bir zümreye, hiç bir topluluğa veya kişi yada kişilere ayrıcalık tanımaz. Bu yüzden devletin yönettiği kişilere, kişilerinde devlete karşı olan sorumlulukları yine hukuk kuralları ile belirlenir ve korunur. İşte Atatürk’ün Cumhuriyetçilik ilkesi tamamıyla devlet ve vatandaşların iç içe olduğu, halkın yine kendisinin seçtiği kişilerce yönetime katılmasının sağlanması manasını taşır.

Atatürk’ün cumhuriyetçilik ilkesi, yeni Türk Devleti’nin en temel özelliklerinden birisi olup, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusunun söylediği şu söz cumhuriyetçiliğin anlamını en iyi şekilde ifade etmektedir “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”.