Cevap :

2. Dünya savaşından önce Psikolojinin 3 misyonu vardı: zihinsel rahatsızlıkları iyileştirmek, kişilerin yaşamlarını daha dolu dolu ve mutlu yaşamalarını sağlamak ve yeteneklerinin, güçlü yönlerinin farkına varmalarını sağlamak.

Savaştan sonra ekonomide yaşanan gelişmeler Psikolojinin görünen yüzünü değiştirdi. 1946 yılında savaşın kişilerin üzerinde bıraktığı etkileri tedavi etmek üzere Vietnam savaşı gazileri için bir merkez kuruldu. Pek çok klinik psikolog burada zihinsel rahatsızlıkları tedavi ederek yaşamlarını sürdürüyorlardı. 1947′de “The National Institute of Mental Health” kuruldu. Araştırmalar hep patoloji odaklı sürdürüldü. Bu durum pek çok ikincil kazanç getirdi. Hastalıklar üzerine odaklanıldı.(Seligman, 1994) Böyle olunca psikolojinin diğer önemli 2 misyonu göz ardı edildi. (İnsanların dolu dolu bir yaşam yaşamları ve yeteneklerinin farkına varmaları) Psikoloji insanları sınıflandıran hastalıklı ya da sağlıklı olarak yargılayan bir alan konumuna geldi. Psikolojinin deneysel odağı, bireysel rahatsızlıkları değerlendirme ve iyileştirme üzerine odaklandı.

Pozitif Psikoloji, Psikolojinin unutulan diğer 2 misyonunu gün ışığına çıkarmıştır. Psikoloji sadece bireyin hastalıklarıyla, zayıflıklarıyla çalışmaz, bireyin kendi kaynakları, güçlü yönlerini de ele alır. Tedavi sadece yanlış olanın düzeltilmesi değil, doğru olanın ortaya çıkarılması ve inşa edilmesidir. Psikoloji sadece hastalık ya da sağlık değildir, ayrıca iştir, eğitimdir, içgörüdür, aşktır, gelişme ve büyümedir. Pozitif Psikoloji Polyannacılık yapmak değildir, insan davranışının getirdiği tüm sorunların ve çatışmaların bilimsel metotlar kullanılarak çözülmesine yardımcı olan bir bilim dalıdır.

Pozitif Psikoloji, geleneksel Psikolojinin göz ardı ettiği 2 misyonu tekrar ortaya çıkarma ihtiyacından doğmuştur. Özetle geleneksel psikoloji var olan patolojiyi ortadan kaldırmaya çalışırken, bunlar ortadan kalktığında tüm sorunların çözülmüş olacağını varsayar.Ama birileri bunu yaparken başkaları da geliştirilmesi gereken pozitif davranış özellikleri üzerinde durmalıdır. İşte bu da “Pozitif Psikoloji’nin” alanıdır.

pozitifpsikoloji

TDK‘ye göre akıl; Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul.

Ekolun anlamı belirli bir alan veya etkinlikte yöntem ve görüşleri benimseyenlerin oluşturduğu birliktir. Bunun bir diğer anlamı ise düşünce akımıdır. Bizde pozitif bir bilim dalı olan psikolojide bu anlamı kullanıcaz.

Ekollerin benzer özellikleri tek yanlı görüşler olmasıdır. Farklı olmalarını sağlayan ise aynı görüşü taşıyıp farklı hareket biçimlerini taşımalıdır.

Psikolojinin konusu ne olmalıdır?