Cevap :
uç
1920 Türkiyesi yaklaşık 11 milyonluk bir nüfus, büyük bölümü işgal altında, halk ümitsiz ve çaresiz, Padişah ve İstanbul hükümeti teslimiyetçi, düşmanlar zalim ve acımasız.İşte böyle bir Türkiye. Mustafa Kemal, bu ümitsiz ve çaresiz halka yol gösteriyor, ona istiklâl aşkı aşılıyor, heyecan ve coşku yüklüyor. Son Türk ölmeden, Türk Milleti'nin ölmeyeceğini söylüyor. Bir Türk Mucizesi gerçekleşiyor ve zafere erişiliyor.
Avrupa devletleri, bu azim ve inanç karşısında Türk'ün hakkını teslim etmek zorunda kalıyorlar. Lozan'da Türkiye'yi, yeni Türk devletini tanıyorlar. Antlaşma imzalanınca gazeteler "Türkiye Türklerindir" diye manşet atıyorlar. Yazarlar "Bir Milletin Yeniden Doğuşu" adıyla kitaplar yazıyor. Gerçekten bir millet küllerinden yeniden doğuyor ve dünya milletler ailesi içinde şerefli yerini alıyor
Ekonomik kaynakları tamamen tükenmiş, hiçbir sanayi üretimi olmayan, halkı çok fakir ve aç bir halde, orduları güçsüz haldeydi.daha yeni bir savaştan çikmıtı ve güçsüzdü.