Cevap :
Protein biyosentezi, hücrenin protein sentezlenmesi için gereken bir biyokimyasal süreçtir. Bu terim bazen sadece protein translasyonu anlamında kullanılsa da transkripsiyon ile başlayıp translasyonla biten çok aşamalı bir süreçtir. Prokaryotlarda ve ökaryotlarda ribozom yapısı ve yardımcı proteinler bakımından farklılık göstermesine karşın, temel mekanizma korunmuştur.
Protein biyosentezi için aminoasil-tRNA'ların hazırlanmasında, ya da sentez süresince ATP ve GTP hidrolizi ile yüksek miktarda enerji harcanır. Ayrıca, hücreler ürettikleri enerjinin büyük kısmını protein sentezinde görev alan yapıları oluşturmakta kullanırlar.
DNA molekülü protein sentezinde amino asitlerle doğrudan temas etmez.Sentezde ana kalıp DNA modellik ederek oluşumunu sağladığı ikincil kalıplar ( RNA ) vasıtasıyla protein sentezine katılır.
DNA bu görevi şu sırayla gerçekleşir.
DNA dan protein sentezine doğru gerçekleşen olaylar tersinir değildir , yani DNA dan protein sentezlenir ancak proteinden DNA sentezlenmez bu nedenle bu olaya santral doğma denir
A- Replikasyon
Hücre bölünmesi öncesi DNA molekülünün kendini eşlemesine denir. Bölünmede meydana gelen hücrelere eşit miktarda DNA verilmiş olur. Böylece kalıtsal özelliklerin nesiller boyu değişikliğe uğramadan aktarılması sağlanır.
Replikasyon hücre döngüsünün sentez ( s ) evresinde gerçekleşir. Yarı korunumlu olarak gerçekleşir. Bir DNA molekülünün bir zinciri kalıp diğer zincir ise yeni sentez DNA’ dır.
Replikasyon da DNA zincirlerinin görevi yeni moleküllere kalıp görevi görmektedir.
Replikasyon eucaryotik hücrelerde nucleus ta, mitokondri ve Kloroplastta gerçekleşir.Prokaryotlarda sitoplazmada gerçekleşir.
Replikasyonun gerçekleşmesinde görülecek hata yeni hücrelerde ortaya çıkar.Yeni nesillerde görülmesi için hatanın üreme hücrelerinde (Sperm, ovum, spor,makrospor,mikrospor) veya üreme ana hücreler