Cevap :
San'atkâr
Güncel Türkçesi
-Mister Archibald Bulok Roosevelt Cenablarına
-Mister Archibald Bullok Roosevelt Cenaplarına
Şu mâcerâyı işittim birinden, üç sene var,
Olur ki dinleyecek bir meraklı kimse çıkar.
Şu macerayı işittim birinden, üç sene önce,
Olur ki dinleyecek bir meraklı kimse çıkar.
Zevâli beş geçe, Boston´dan ayrılınca tiren,Vagonda volta vuranlar dağıldılar birden.
Öğle vaktini beş geçe, Boston'dan ayrılınca tren.Vagonda volta vuranlar dağıldılar birden.
Demek: Sekiz kişilik hücre, şimdi, sâde benim...
O halde yan gelirim, dinlenir başım, beynim.
Demek: Sekiz kişilik kompartıman, şimdi, yalnızca benim...
O halde yan gelir yatarım, dinlenir başım, beynim.
Dışarda vecd ile dönsün semâ, ufcık toprak,
Gömüldüğüm köşe sâbit değil mi, sen şuna bak!
Dışarda kendinden geçip dönsün gök, ufuk, toprak,
Gömüldüğüm köşe sabit değil mi, sen şuna bak!
Aman ne zümrüt ağaçlar!.. Ne dalga dalga ekin!..
Çiçek mi, ev mi?.. Ne köyler: Şehir kadar zengin!..
Aman ne zümrüt ağaçlar!.. Ne dalga dalga ekin!..
Çiçek mi, ev mi?.. Ne köyler: Şehir kadar zengin!..
Yolun güzelliği lâkin!.. Aman ne manzaralar!..
Ne çok da fabrika! .
- Derken, içim yavaşça dalar;
Yolun güzelliği fakat!.. Aman ne manzaralar!..
Ne çok da fabrika!..
-Derken, içim yavaşça dalar;
Deminki hâtıralardan ne iz kalır, ne de yer.
Batar, çıkarken uzaklarda ben zavallı meğer,
Deminki hatıralardan ne iz kalır, ne de yer.
Batar, çıkarken uzaklarda ben zavallı meğer,
Bizim sekiz kişilik hücre durmamış yalnız:
Meğerse karşıma doğmuş ki bir civan yıldız,
Bizim sekiz kişilik kompartıman durmamış yalnız:
Meğerse karşıma doğmuş bir taptaze yıldız,
Nazar - kamaştığı berkıyle bî-mecâl-i şühûd
Kalır ayaklannın ta ucunda gaşy-ı sücûd!
Nazar - kamaştığı şimşeğiyle mecalsizceşühud (görme)
Kalır ayaklannın ta ucunda baygın sücud(secde hali)
Yanında - âşığı hiç şüphe yok - sevimli, kibar,
Bütün hutûtu yüzün gösterir ki: San´atkâr;
Yanında - âşığı hiç şüphe yok - sevimli, kibar,
Bütün çizgileri yüzün gösterir ki: Sanatkâr;
Uzunca boylu, ağırbaşlı, bir necîberkek.
Bu çifte kumrular ürkerse, pek yazık diyerek
Uzunca boylu, ağırbaşlı, bir asil erkek.
Bu çifte kumrular ürkerse, pek yazık, diyerek,
Köşemde ben yine sessizce bir zaman tünedim;
Lüzûmu hiç bile yokmuş ya, sonradan denedim!
Köşemde ben yine sessizce bir zaman tünedim;
Ama buna hiç gerek yokmuş, sonradan denedim!
Bulutlu gözleri cânanda, kendi müstağrak;
Fezâ yıkılsa, kızın rûhu belki duymayacak!
Bulutlu gözleri cananda, kendi dalıp gitmiş;
Feza yıkılsa, kızın ruhu belki duymayacak!
Bu âşığınsa vakûr alnı çizgi çizgifütûr
Derin bakışları dalmış semâyadûrâdûr.
Bu âşığınsa vakarlı alnı çizgi çizgi fütur ( )
Derin bakışları dalmış semaya duradur(uzun uzadıya).