Cevap :
Toplu hâlde yaşamak zorunda olan insanları birbirine bağlayan ve aralarındaki ilişkileri düzenleyen kurallar, tarih boyunca var olmuştur. Böyle kuralların tesis edilmiş olması, hem insan doğasının hem de toplumsal yaşamın bir zorunluluğudur. İnsanın sınırları zorlayıcı ve yasakları çiğnemeye karşı arzulu oluşunun, bu zorunluluğun temel gerekçesini oluşturduğu söylenebilir.
Gelenek ve görenekler gibi yazılı olmayan kuralların yanı sıra; yaşamın karmaşıklaşması ve ihtiyaçların farklılaşması; insanların ve toplumların birbirine bağımlılıklarının artmasıyla birlikte yazılı kurallar ortaya çıkmıştır. Bu kurallar bütününe de genel olarak “hukuk” adı verilmiştir. Hukuk kurallarının temelinde değerler dünyası yatmaktadır. Bu değerler maddi ya da manevi, bireysel ya da toplumsal, dinî ya da dünyevî vb. olabilir. Değerler yasaların, gelenek ve göreneklerin ruhudur. Kurallar silsilesi olarak da adlandırabileceğimiz hukuk, toplumun aynasıdır. Herhangi bir toplumun hukuk kuralları incelendiğinde o toplumun benimsediği ya da reddettiği, yanında ya da karşısında bulunduğu değerler, açık şekilde görülebilir. Modern toplumun karakteristik özelliklerinden biri, toplumu oluşturan ortak yazılı kuralların oluşturulmasıdır. Anayasa, yasa, yönetmelik, yönerge gibi işlev, içerik, kapsayıcılık ve toplum üzerindeki gücü yönüyle farklılıklar gösteren kavramlar ortaya atılmış olsa da hepsinin temel işlevinin, insanın değişik ortamlardaki davranışlarını düzenleme gayreti olduğu söylenebilir. Bu metin türleri arasında kapsam bakımından ve diğerleri üzerindeki etkisi yönüyle en güçlü olanı hiç şüphesiz anayasadır.http://soruvecevap.blogcu.com/insan-haklari-nedir-insan-haklarinin-ozellikleri/13001719
buu siiitteeeddeee