Cevap :
rta Oyunu: Tiyatro gibi çetin konular, bilimsel bir yöntemle incelenmez, felsefe anlayışı ile de kavranmazsa, çalışma yöntemi görenek çıkmazına saplanır. Bunun da sonu sanatın, sanatçının ölümüdür! Bu yazıları görenekçi aktörlerin, felsefesiz rejisörlerin alay etmelerine meydan vermek için yazmıyorum. Üniversite bilgisi taşıyan, felsefe sezgisi olan düşünürler arayıcılar, yaratıcılar için yazıyorum. Bir din, bir dil, bir teknik sorunu olduğu gibi bir de tiyatro sorunu vardır. Bu güne kadar da karanlıktan aydınlığa çıkamamıştır.
Ben küçük yaşımdan beri tiyatro ile yakından ilgilenir dururum. Pek genç iken İstanbul'da Cihangir'deki evimizin alt katındaki odada kendime göre bir sahne yapmış, bu sahnede türlü oyunları tek başıma, çocukça oynamaya savaşmıştım. Ayrıca, yine bu odada kendi elimle kurduğum perdede, kendi elimle çizdiğim, boyadığım, kesip zeytin yağında yağladığım karagözleri mum ışığında oynatmıştım. Pedagoji, psikoloji, estetik merakı beni oyun yazarlığına, tiyatro felsefesine, "öz tiyatro" adını verdiğim tiyatro tezine kadar ulaştırmıştır. İşte bu ilgi ile bundan çeyrek yüzyıl önce yazdığım tezi yıllarca önce Yeni Adam'da yayınladıktan sonra Tiyatroadlı bir kitabımda da açıklamıştım. Bütün bu denemeler, araştırmalar sonunda tiyatro psikolojisi, tiyatro estetiği üzerine elde ettim. başarılar
Orta oyunu, çevresi izleyicilerle çevrili bir alan içinde oynanan, yazılı metne dayanmayan, içinde müzik, raks ve şarkı da bulunan doğaçlama bir oyundur. Orta oyunu adının geçtiği ilk belge 1834 tarihlidir. Daha eski kaynaklarda bu oyun; kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, zuhurî gibi adlarla anılmıştır.
Orta oyunu, han ya da kahvehane gibi kapalı yerlerde de oynanmakla birlikte, genel olarak açık yerlerde ortada oynanan bir oyundur. Oyunun oynandığı yuvarlak ya da oval alana palanga denir. Oyunun dekoru; yeni dünya denilen bezsiz bir paravandan ve dükkân denilen iki katlı bir kafesten oluşur. Yeni dünya ev olarak, dükkân da iş yeri olarak kullanılır. Dükkânda bir tezgâh, birkaç hasır iskemle bulunur.
Orta oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyunuyla büyük oranda benzerlik gösterir. Oyunun en önemli iki kişisi Kavuklu ile Pişekâr'dır. Kavuklu, Karagöz oyunundaki Karagöz'ün karşılığı, Pişekâr da Hacivat'ın karşılığıdır. Orta oyununda da gülmece öğesi, Karagöz oyunundaki gibi, yanlış anlamalara, nüktelere ve gülünç hareketlere dayanır. Oyunda çeşitli mesleklerden, yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağızları taklit edilir. Bunlar arasında Arap, Acem, Kastamonulu, Kayserili, Kürt, Frenk, Laz, Yahudi, Ermeni vb. sayılabilir. Orta oyununda kadın rolünü oynayan kadın kılığına girmiş erkeğe Zenne denir.
Kavuklu Hamdi ile Pişekâr Küçük İsmail Efendi, orta oyununun önemli ustaları sayılır.