Cevap :
10 Kasım’lara
Elveda demek son defa
Meğer ne zormuş Atama,
Barışmam, küstüm artık!
Bütün 10 Kasım’lara.
Bütün şiirler tek sana
Okunuyor içten ağıtla,
Barışmam, küstüm artık!
Bütün 10 Kasım’lara.
Birkan Soylu
03.10.2009 Ankara
İzindeyiz
Bir 10 Kasım sabahı daha geldi çattı,
Sirenler uzun uzun, yalnız senin için çaldı,
Tam 71 yıl olmuş senden ayrı kalalı,
Çok özledi seni cumhuriyet’in evlatları
Bıraktığın ilkelerin izindeyiz merak etme!
Kimse bozamaz birliğimizi hiçbir sebeple,
Hep yaşayacak bu vatan Ata’m senin izinde,
Söz veririz her 10 Kasım saat dokuzu beş geçe.
Birkan Soylu - Ankara
10 Kasım şiirleri
Atatürk’üm
Dağlar rüzgarlarında, sular çağlayanında
Yalnız senin adını anıyor Atatürk’üm
Bütün ulus bu anda, bütün tarih bu anda
Öksüz bir evlat gibi yanıyor Atatürk’üm.
Ufuklara yaslanıp boynunu büken güneş
Derdini denizlere dağlara döken güneş
Göğsünü yırta yırta kalbini söken güneş
İçli bir gönül gibi kanıyor Atatürk’üm.
Nahit Nafiz Edgüer
Atatürk’üm
Türkiye’nin ortasında bir şehir var,
Şehrin ortasında bir müze;
Yatıyor orda Atatürk’üm
Vakur, mahzun.
Çeşmeler akmaz olmuş,
Dumanlar tütmez olmuş,
Yıl, bin dokuz yüz kırk dokuz yılıdır,
Şubat ayının on beşi.
Yol uzun, mevsim kış;
Dayan dizlerim dayan,
Uyan Atatürk uyan!
“Ey Türk gençliği” diye başlardı nutku.
Oku, hemşehrim Allah aşkına bir daha oku.
Türkiye’nin ortasında bir şehir var,
Şehrin ortasında bir müze;
Yapısı taştan
Şimdi yatıyor orda Atam,
Yaptıkları destan olmuş.
Rahmi DÖNMEZ
Varlık 1949
10 Kasım Yolculuğu
Omuzunda bir alev pelerin,
On sekiz kızın işlediği bayrak.
On sekiz numaralı top arabasıyla
Efem, Rasattepe’ ye çıkacak.
Bürümcük gömleği atmış sırtından,
Kurşun tabutları “zırh” diye giymiş.
Selâma durmuş yolunda ağaçlar,
Bayraklar önünde başını eğmiş.
Ağır ağır geçiyor halkın içinden,
Pelerini rüzgarda alev alev.
Eli, kılıç kabzasında olmalı...
Karargâhına gidiyor, sarışın Dev.
Omuzunda bir alev pelerin,
On sekiz kızın göz nuru bayrak.
On sekiz numaralı top namlusundan
Efem, gene konuşacak.
Ziya HANHAN
Atatürk Şiirleri
Ferit Ragıp TUNCOR 1958
Atatürk’üm
Batmayan bir güneşsin,
Dağları aşıyorsun,
Yüreklerde sel gibi,
Çağlayıp coşuyorsun.
Her 10 Kasım sabahı,
Yeniden doğuyorsun,
Kurduğun Cumhuriyetle,
Ebedi yaşıyorsun.
Muharrem DEMİRBAŞ
Birkan SOYLU
Kasım Düşüncesi
Ben, uzun boylu kavağım
Bozulmuş telim duvağım,
Kasım rüzgârı alacağın olsun
Ne kuş yuva yapar başıma,
Ne ot biter gölgemde ne yosun
Vay benim garip başıma,
Bir işe yaramadım.
Ben, boz bulanık bir ırmağım
Benden usanmış toprağım,
Her sene Kasım dendi mi
Delirir tekmil kardeşlerim;
Ben de kapıp koyuverdim kendimi
Ötesini aramadım
Ötesini soramadım.
Ben dumanını yitirmiş dağım
Nerde benim dumanlarım,
Hani benim çobanlarım,
Siperdeki askerlerim?
Sisler arasında büyüyen parmağa
Uzanam dedim uzanamadım,
Varam dedim varamadım.
Ben, o geceki bayrağım
Dumlupınar’dan İzmir’e sallanan;
Bakmayın yarıda durduğuma,
Çok şükür
Gönlüm eskisi kadar,
Ne var ki şu Kasım rüzgârına
Göğüs geremedim.
Ben, mavisinden olmuş denizim
Kimseye zararım dokunmaz,
İşte balıkçıların yüzü
Bir ben bilirim çektiğimi
Kıyılarım bile anlamaz,
Öyle korkulu bir düş bu
Yoramadım.
Ben 1933 doğumlu
Ali Osman oğlu Nuri
Erzurum’un dağ köylerinden,
Nöbetçi gelmişem Rasattepe’ye,
Boyun burar ağlarmışam
Elini öpemedim paşam,
Yüzünü göremedim.
Mustafa Necati KARAER
(Hisar, nr.43, Kasım 1953, s.11)
ON KASIM'LARDA YÜRÜMEK
Atatürk'üm işte 10 Kasım yine
Dalgalanır ağaçlarla oğullar
Dalgalanır oğullarla nineler
Dalgalanır ninelerle genç kızlar
Özlemin ta yüreğime işlemiş
Seni bulmak, seni görmek için ben
Bütün toprakaltıyla barışacağım
Ereceğim sana usta, barışta, başarıda
Öyle Güçlüsün ki Güçleneceğim
Öyle yücesin ki, yüceleceğim
Düşüne düşüne seni kocaman kocaman
Dağlara, dağlara karışacağım
Ozan mıyım, ordu muyum, su muyum anlaşılmaz
Çağlar upuzun allığı yüreğimde ülkünün
Sanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir kağıt
Sanki ellerim gece
Sanki ellerim gündüz
Yazacağım seni daha, bir daha
Ben senin ölümünle yarışacağım
Fazıl Hüsnü Dağlarca
10 KASIM TÜRKÜSÜ
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler
Bozkır ovalarına, Erciyes'e, Ağrı'ya
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız
Dere tepe bucak köy
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, senin gittiğince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken
Senin bayrağını yücelteceğim
Senin çıktığınca
Fazıl Hüsnü Dağlarca
MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ
Tükenir elbet
Gökte yıldızlar denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez
Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün göçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez
Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez
Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın kasımlarda
Fatihler, Kanuniler ölmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez
Halim Yağcıoğlu
Kaynak: http://www.forumlord.net/karisik-siirler/97007-ataturkun-olumu-ile-ilgili-kisa-siirler.html#ixzz2BoUxdc3k