Cevap :

   Lamarck  evrimin canlıların vücutlarını yeni yaşam koşullarına  uyum istediğinden ve çabasından olduğunu iddia eder .
       Canlılar çevrelerine uyum yapmaya çalışırken  bazı organlarını kullanacaklar bazılarını da kullanmayacaklardır.
       Kullanılan organ  gelişirken  kullanılmayan organ  körelecektir  bu da yeni karakterlerin dölden döle geçip yeni türler oluşturacaklardır. 
        (kurak ve otsuz  bölgede  yaşayan zürafaların boyunlarının uzaması )
        (ördeklerin ayaklarındaki perdelerin yüzebilmek için ortaya çıktıkları )

       Lamarck’ın evrim ile ilgili iki görüşü vardır 
a- Canlıların çevre şartları nedeniyle kazandıkları  özellikler yeni nesillere aktarılır .
b- Canlılar uzun süreler içinde bazı organlarını kullanma yada  kullanmama sonucu yeni karakterler kazanırlar.
          FAKAT ;
*Lamarck bu değişikliklerin yavru bireye nasıl aktarıla bileceğini açıklayamamıştır.
*Kullanılan organın gelişmesi modifikasyondur . bireye ait özelliktir. yavru canlılara  aktarılamazlar

       *  WEİSMAN   Farelerle yaptığı deneylerde  20 döl boyunca farelerin kuyruklarını kesmiş fakat her dölde farelerin kuyruklarının tamam olduğunu  gözlemiştir .

      *Sporcu babanın çocuğu  gelişmiş kaslı doğmaz 
      *Müslümanlarda erkek çocuklar sünnet olmalarına rağmen onların çocukları sünnetli doğmaz


D A R W İN ‘ in   E V R İ M      G Ö R Ü Ş Ü
   
        Darwin  bütün canlıların uzun zaman sürecinde  ortak  bir kökenden  evrim yoluyla ortaya çıktığını savunur

        Darwin görüşünü  adaptasyon ve doğal Seleksiyon la açıklar.

        Değişen çevre koşullarına  ayak uyduran  canlılar yaşar , uyduramayanlar ölür . doğal Seleksiyon  sonucunda  ortamda kalan canlılar adaptasyon yeteneği  olan canlılardır .

        Mutasyonlar  sonucunda  yeni karakterler  kazanan  canlılardan çevre  şartlarına uyum sağlayanlar  yaşamını sürdürür diğerleri yok olur .

        Darwin görüşlerini  “ TÜRLERİN  KÖKENİ “  adlı kitabıyla  açıklamıştır .


        Evrime göre canlılar  birden bire değişikliğe uğramazlar bu çok uzun bir süreçtir .

        Bir türden başka bir türün  oluşum sürecinde  ara form canlıların  olması gerekir  fakat ara form canlıya rastlanamadı .

        Yapılan paleontolojik çalışmalarda yüzlerce  milyon yıl önce yaşamış canlıların bugünkü ile aynı yapıda olduğu görülmüştür .

        Elde edilen canlı fosilleri canlıların dünyada belli bir dönemden sonra görülmeye başlandığını göstermiştir .

darwinin çalışmaları:

Doğal seçilim teorisinin yayıma hazırlanması

 

Darwin, doğal seçilim fikrinin temelini atmıştı ama şüpheci meslekdaşlarını ikna etmek için çok çalışması gerektiğinin farkındaydı. Jeoloji Cemiyeti'nin Aralık 1838'deki toplantısında, evrim fikrini savunan eski hocası Robert Edmund Grant'e nasıl şiddetle karşı çıkıldığına bizzat şahit olmuştu. Teorisini destekleyecek kanıtlar bulabilmek için hayvan yetiştiricileri ile görüşmeye ve bitkiler üzerinde deneyler yapmaya devam etti. Mayıs 1839'da Kaptan FitzRoy'un Beagle raporu yayımlandığında, Darwin'in yazdığı kısım o kadar beğenildi ki, sonradan başlıbaşına bir kitap olarak basıldı.

1842 başlarında Darwin, Lyell'a fikirlerini açıklayan bir mektup yazdı. Her canlı türünün kendi başlangıcı olduğunda ısrar eden Lyell, jeoloji alanında müttefiki olan Darwin'in bunu inkâr etmesine çok üzüldü. Mayıs 1842'de Darwin'in mercan kayalıkları üzerine yazdığı eser yayımlandı, aynı sıralarda Darwin, doğal seçilim teorisinin bir "kabataslağını" kâğıda döktü. Kasım 1842'de Darwin çifti, Londra'nın stresinden uzaklaşmak için şehrin dışındaki Down House'a geçti. Ocak 1844'te fikirlerini botanist arkadaşı Joseph Dalton Hooker'a açan Darwin, kendisini "bir cinayeti itiraf ediyormuş gibi" hissediyordu ama Hooker Darwin'in teorisini beğendi. Temmuz'a gelindiğinde, Darwin'in "kabataslağı" 230 sayfalık bir deneme yazısına dönüşmüştü. Ekim 1844'te anonim olarak yayımlanan ve insan dahil tüm canlıların ilkel formlardan dönüşerek ortaya çıktığını savunan Vestiges of the Natural History of Creation (Yaradılışın Doğal Tarihinden İzler) adlı kitap, doğabilimciler tarafından yerden yere vurulunca Darwin teorisi konusunda ne kadar dikkatli olması gerektiğini bir kez daha anladı. Kitap, Londra orta sınıfından büyük ilgi gördü ve türlerin dönüşümü konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Darwin 1846'da üçüncü jeoloji kitabını yayımladı, ve arkadaşı Hooker'la beraber deniz kabuklularıyla ilgili geniş kapsamlı bir araştırmaya başladı. 1847'de Hooker, Darwin'in doğal seçilim üzerine yazdığı uzun denemeyi okudu ve önyargıdan uzak tarafsız eleştiriler sundu, fakat bir taraftan da Darwin'in yaradılış fikrine karşı çıkmasını sorguladı.

1849'da uzun süredir kötü giden sağlığını düzeltmek umuduyla Malvern'de bir kaplıcaya giden Darwin, iki ay sonra kendini daha iyi hissetti. 1850 Haziran'ında çok sevdiği kızı Annie ciddi şekilde hastalanınca, kendi kronik kötü sağlığının kalıtsal olduğunu tekrar düşünmeye başlayan Darwin, Nisan 1851'de Annie'nin ölümüyle iyiliksever bir Tanrı'ya olan tüm inancını kaybetti.

Deniz kabuklularıyla ilgili çalışmalarının sonuçlarını 1851-1854 arasında yayımladığı bir dizi kitapla anlatan Darwin, 1853'te bu çalışmasından dolayı Royal Society tarafından madalya ile ödüllendirildi. Ayrıca bu çalışma, o zamana kadar jeolog olarak bilinen Darwin'in biyolog olarak da ünlenmesini sağladı. Darwin, deniz kabuklularıyla ilgili çalışmasında, belli bir fonksiyonu olan bir organın, değişen şartlar sonucunda ufak değişimler geçirerek fonksiyonunu değiştirebileceğine dair kanıtlar gözlemledi. Kasım 1854'te notlarına, ortak bir atadan gelen canlıların, "doğanın ekonomisinde ayrı ayrı yerlere" adapte olmaları sonucunda anatomik olarak birbirlerinden uzaklaşabileceklerini yazdı.

 

 

http://tr.wikipedia.org/wiki/Jean-Baptiste_Lamarck