Cevap :
Üç rekattan ibaret olan vitir namazı şu şekilde kılınır:
Önce; "Bugünün vitir namazını kılmaya" diye niyet edilir. Sonra "Allahu ekber" denilerek namaza başlanır. "Sübhaneke..." ve "Eüzü" ile "Besmele"den sonra Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak, rüku ve secdelere varılır; sonra ikinci rekata kalkılıp, yalnız "Besmele" ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak yine rüku ve secdelere varılır; bundan sonra oturulur ki, bu birinci oturuştur. Burada yalnız "et-Tehiyyat..." okunur; sonra "Allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır; bunda da yalnız "Besmele" ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp "Allahu ekber" diye tekbir alınır, tekrar eller bağlanıp ayakta kunut duası okunur. Sonra Allahu ekber" diye rüku ve secdelere gidilir, sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda da yukarıdaki gibi "et-Tehiyyat..." ile "Salli-barik" ve "Rabbena ati-na..." dualan okunarak selam verilir.
2) Dayandığı deliller ve rekat sayısı:
Vitir, ittifakla kılınması istenen bir namazdır (el-Kasanî, a.g.e., l, 270-274; İbnül-Hümam, a.g.e., l, 310 vd.; eş-Şîrazî, el-Muhezzeb, l, 83; İbn Kudame, el-Muğnî, 11,150,165). Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey Kur'an ehli! Vitir namazı kılın. Çünkü Allah tektir, teki sever" (Buharî, Deavat, 69; Müslim, Zikr, 5, 6; Ebu Davud, Vitr, l; Tirmizî, Vitr, II; Nesaî, Kıyamül-Leyl, 27). Vitir namazı Hz. Peygamber'e farz idi. Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Üç şey vardır ki, bana farzdır, fakat size farz değildir. Kuşluk namazı, kurban ve vitir namazı" (Zeylaî, a.g.e., II, 105).
Vitir namazı Ebu Hanîfe'ye göre, bayram namazları gibi vacip bir namazdır. Ebû Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhep imamına göre ise müekked sünnettir. Ebû Hanîfe'nin dayandığı delil şu hadistir: "Allah size bir namaz daha fazladan ilave etmiştir. Bu namaz da vitirdir. Vitir namazını yatsı ile sabah vakti doğuncaya kadar geçen zaman içinde kılın" (Ahmed b. Hanbel, II, 180, 206, 208, V 242, VI, 7). Bu hadisteki "kılın" emri vücup ifade eder. Bu namazı inkar edenin dinden çıkmaması ahad hadis ile sabit olması yüzündendir.
Hanefîlere göre vitir namazı üç rekat olup, sonunda selam verilir. Delil, Hz. Aişe'nin rivayet ettiği şu hadistir:
"Hz. Peygamber üç rekat ile vitir kılar ve üç rekatın sonunda selam verirdi" (bu hadisi Hakim rivayet etmiş, Buharî ve Müslim'in şartına uygundur, demiştir, bk. Zeylaî, a.g.e., II, 118vd.).
Malikîlere göre vitir namazı tek bir rekattır. Ondan önce yatsının farzından sonra kılınan iki rekat sünnet kılınır. Bunların arası selam ile ayrılır. Hanbelîlere göre de vitir tek bir rekattır, ancak üç veya daha çok rekat vitir kılınsa bunda bir sakınca bulunmaz.
Şafiîlere göre vitrin en azı bir rekat, en çoğu on bir rekattır. Bir rekattan fazla kılınacaksa, önce iki rekata niyet edilir ve selam verilir. Sonra vitirden bir rekata niyet edilip selam verilir (el-Kasanî, a.g.e., l, 270 vd.; el-Meydanî, el-Lübab, l, 78; İbn Kudame, el-Muğnî, II, 150).
Vitir namazının rekat sayısıı ile ilgili bu görüş ayrılıkları Resulullah (s.a.s)'dan bu konuda farklı hadislerin rivayet edilmesidir.
Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Vitir haktır. Beş rekat ile vitir kılmak isteyen kılsın. Üç rekat ile kılmak isteyen kılsın. Tek rekat ile kılmak isteyen yine kılsın " (Ebu Davud, Vitr, 3; Nesaî, Kıyam, 40; İbn Mace, İkame.123). İbn Hibban'ın rivayet ettiği hadiste şöyle buyurulur: "Hz. Peygamber iki rekat sünnet ile vitrin arasını ayırırdı" (Ahmed b. Hanbel, VI, 84).
İbn Ömer ve ibn Abbas; "Vitir namazı gecenin sonunda kılınan bir rekattır" (Müslim, Misafirîn, 153; Ebu Davud Vitr, 3; Nesaî, Kıyamül-Leyl, 34) demişlerdir. Vitir namazının en fazla rekat sayısı olan on bir, bazı hadislere dayanır. Hz. Aişe'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Resulullah ramazanda ve ramazan dışında on bir rekattan daha çok nafile namaz kılmazdı" (Buharî, Teheccüd, 3,16). Müslim'in yine Hz. Aişe'den naklettiği bir hadiste, Resulullah (s.a.s)'in yatsı namazından sonra sabaha kadar kıldığı on bir rekatın her iki rekatında bir selam verdiği son bir rekatı tek kıldığı belirtilir (İbn Mace, İkame, 125, 181; Ebu Davud, Tatavvu', 26; Ahmed b. Hanbel, 1,170; Malik, Muvatta', Leyi, 8; Müslim, Misafirîn, 121).
Vitir namazının üçüncü rekatında veya sabah namazının farzında okunan kunut duası birkaç rivayet ile bize kadar gelmiştir.
Hanefi ve Malikîlere göre tercih edilen ve Hz. Ömer ile oğlu Abdullah (r.anhûma)'dan rivayet edilen kunut duası şekli şudur: "Allahümme inna nesteînüke ve nestağfiruke ve nestehdîke ve nü'minü bike ve netubü ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleykel-hayre küllehu neşkürüke ve la nekfürüke ve nahleu ve netrükü menyefcürük. Allahümme iyyake na'büdü ve leke nusallı ve nescüdü ve ileyke nes'a ve nahfidü, nercü rahmeteke ve nahşa azabeke, inne azabeke bilküffari mülhık" (el-Kasanî, a.g.e., l, 273 vd.; İbnül-Hümam, a.g.e., l, 309 vd.; el-Meydanî, a.g.e., l, 78 vd,; İbn Abidîn, a.g.e., l, 626; ez-Zühaylî, a.g.e., l, 810).
Anlamı: "Allahım! Biz şüphesiz senden yardım ve mağfiret ister, senden hidayet dileriz. Seni tasdik eder, günahlanmıza tövbe eder, sana itimat ederiz. Seni bütün hayırlar ile senada zikirde bulunur, nimeti itiraf ile sana şükrederiz. Seni inkar etmeyiz. Sana isyan edip duranları reddeder, terkederiz, kendileriyle ilişkimizi keseriz. Allahım! Biz ancak sana ibadet ederiz, senin için namaz kılarız, sana secde ederiz. Senin rızanı ve kulluğunu elde etmek için çalışır, koşarız. Senin rahmetini umar, azabından korkarız. Şüphe yok ki, senin hak olan azabın kafirlere erişicidir"
Semiallahü limen hamideh:
Allahü teâlâ kendisine hamd edeni işitir, bilir.Rabbena lekel hamd:
Rabbim sana hamd olsun.Sübhane rabbiyel azim: Azim olan Rabbimi bütün noksanlıklardan tenzih ederim. [Her şeyden büyük olan Rabbimi her türlü ayıp ve noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddes bilirim.]Sübhane rabbiyel a’la:
Her şeyden yüksek, yüce olan Rabbimi bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddes bilirim.
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü:Huzur ve selamet, Allahü teâlânın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun