Cevap :
Ben bir zamanlar küçük bir pamuk tohumuydum. Bir çiftçi beni ve arkadaşlarımı toprağa serpti. Bir süre sonra filizlendik ve çiçeklerimiz açmaya başladı. Sonunda kozalarımız açıldı ve içinden liflerimiz çıktı. Biz iyice olgunlaştıktan sonra sıra tarladan toplanmamıza geldi. Üç beş genç kız beni ve arkadaşlarımı elleriyle topladı. Yan tarladaki arkadaşlarım da bir makine tarafından toplanmıştı. Sonunda kocaman bir traktörün kasasında bir araya geldik.
Traktör bizi pamuk işleme fabrikasına götürdü. Burada, tohumlarımızdan ayrılıp temizlendik. Daha sonra çuvallarla bir kamyona yüklendik. Bir iplik fabrikasına götürüldük. Burada inceltilip işlenerek iplik haline getirildik. Ardından, makineler tarafından çeşit çeşit renklere boyandık. Sırada kumaş haline gelmek vardı. Bir kumaş fabrikasında ilmik ilmik dokunarak kumaş haline geldik. Bizi tekrar kamyonlara yüklediler.
Sıkıştırılmış balyalar halindeki pamuk, iplik fabrikasına getirildiğinde hem lifleri birbirine dolaşmıştır, hem de tarladan toplanırken araya bitkinin parçaları karışmıştır. Üstelik balyalardaki pamuğun cinsi aynı olsa bile kalitesi değişeceğinden, önce bütün balyaların birbirine karıştırılarak harmanlanması gerekir.
Daha sonra pamuk yığınları, liflerin açılıp temizlenmesi için tek bir birim halinde birleştirilmiş çeşitli makinelerden geçirilir. Bunlardan biri, dönen tokmaklarıyla pamuğu dövüp kabartarak dağınık yumaklar haline getiren ve liflerin arasındaki yabancı maddeleri temizleyen hallaç makinesidir. Daha sonra tarak makinesine giren pamuk demetleri, her birinin yüzeyinde yüz binlerce incecik iğne bulunan döner silindirlerin arasından geçerek lif lif ayrılır ve tül inceliğinde gevşek bir örtüye dönüşür. Ama bir sonraki makine bu lifleri dağınık ve gevşek bir biçimde birbirine yaklaştırarak 2 cm eninde bir pamuk şeridi haline getirir.
Böylece temizlenip açılan lifler artık çekme ve bükme makinelerine gönderilmeye hazırdır. Bu makinelerin ipliği nasıl eğirdiğini daha iyi anlayabilmek için iyice didilerek kabartılmış bir tutam pamuğu sol elinizle gevşekçe tutun. Sağ elinizle bu tutamdan birkaç lif yakalayıp hafifçe çekerken bir yandan da lifleri parmaklarınızın arasında yuvarlayarak bükün. Bu arada sol elinizle pamuğun yukarıdaki uca doğru ilerlemesine yardım ederseniz, bütün pamuk yumağının kesintisiz bir ipliğe dönüştüğünü görürsünüz.
İplik çekme makinesi bu işlemi genellikle birkaç aşamada yapar. Ama daha ilk aşamadan önce pamuk şeridindeki bütün liflerin aynı doğrultuya getirilmesi gerekir. Bunun için, lifler, her biri bir öncekinden daha hızlı dönen birkaç silindir çiftinin arasından geçirilir. Makineye beslenen pamuk bir yandan da tarak-lanırsa daha üstün nitelikli bir iplik elde edilir. Bu hazırlık aşamasından sonra uygulanan çekme işleminin temeli de gene lifleri silindirlerin arasından geçirmektir.
Çekme makinesinden gelen lifler iyice uzayıp incelmiş olduğu için son çekme işleminde kopabilir. Bunu önlemek için lifler hafifçe bükülerek fitil haline getirilir. Eğirme makinelerinde gerçekleştirilen son çekme işleminde ipliğin iyi bükülmesi çok önemlidir; çünkü ipliğin sert ya da yumuşak, sağlam ya da dayanıksız olması gibi niteliklerini belirleyen büküm sayısıdır.
Yün Eğirme. Yün de hallaç makinelerinin döner tokmaklarıyla dövülüp açılır, sonra liflerin arasına gömülmüş kum, yağ ve kir parçacıklarını temizlemek için sabunlu sıcak suyla yıkanır. Koyunların sürtündüğü bitkilerden gelen ve dikenleriyle liflere iyice tutunmuş olan pıtrakları temizlemek için de ayrı bir işlem uygulanır. Daha sonra harmanlanan yünler iğneli silindirlerin arasından geçirilerek yeniden açılır. Buraya kadar ortak olan işlemler bu aşamadan sonra işlenen yünün cinsine göre değişir. Çünkü daha kısa ve düşük nitelikli yünlerden taranmamış yün ipliği, üstün nitelikli yünlerden de taranmış yün ipliği ya da kamgam yapılacaktır.
Taranmamış yün ipliği üretiminde, harmanlamadan sonra taraklanan lifler pamuk ipliği gibi silindirlerin arasından çekilmez; doğrudan eğirme makinesine gönderilir ve burada hafifçe çekildikten sonra bükülerek dokuma ipliğine dönüştürülür.
Taranmış yün ipliği üretiminde ise harmanlamadan sonra liflerin art arda birçok makineden geçerek işlenmesi gerekir. Önce taraklanır, sonra lifleri paralel duruma getirmek, fitilleri biraz daha inceltmek ve iplik halinde eğirmek için birkaç kez çekilir. Bu taraklama ve yinelenen çekme işlemleri nedeniyle kamgam ipliği çok sıkı ve pürüzsüz, lifleri de son derece düzgün, paralel ve birbirine yakındır. Oysa taranmamış yün ipliği daha kaba ve gevşek, lifleri de daha karışıktır.
Kozadan çözülen ipek liflerinin üstü tutkal gibi bir maddeyle kaplıdır. Bu maddeyi gidererek lifleri yumuşatmak için önce kaynatmak gerekir. Yıkanan ipek kurutulduktan sonra açılır, taraklanır ve temizlenir. Taraklama sırasında lifler boylarına göre ayrılır. Lifler ne kadar uzunsa eğirden ipliğin niteliği de o kadar iyi olur.
Keten Eğirme. Bitkinin gövdesindeki kaba lifler ıslatılıp soyulduktan sonra demetler halinde bağlanarak iplik fabrikasına gönderilir.
Burada, öbür doğal liflere uygulanan taraklama, harmanlama, çekme ve bükme işlemleriyle iplik haline dönüştürülür.
Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/305235-pamuk-nasil-iplige-donusturulur.html#ixzz2C6sGFiiL